ananiyimioguz
Hatırlayamadım eski bestelerden miydi acaba? https://www.youtube.com/watch?v=k-jH9aijNLE
0
evet bu kısmı diyordum. Mozart, Beethoven zamanlarındandı gibi kalmış aklımda, öyleymiş adını bilmiyordum teşekkürler.
0
roe
Artık kağıt olarak kitaptan tamamen kopmak istiyorum. Bu yüzden etkili bir okuma cihazı arıyorum. Kindle'ı nasıl değerlendirirsiniz?
Artık kağıt olarak kitaptan tamamen kopmak istiyorum. Bu yüzden etkili bir okuma cihazı arıyorum. Kindle'ı nasıl değerlendirirsiniz?
0
arti ozellikleri:
- pil suresi bir aydan fazla, bazen iki ay
- parlak isik altinda, guneste okunabilirlik ayni gercek kagit gibi. parlama, kararma olmuyor. cep telefonu, ipad guneste ekranda birsey gorulmuyor.
- kendi arka plan isigi oldugu icin karanlik ortamda ekstra bir isik kaynagina ihtiyac duymadan okunabiliyor
- kapasite olarak yuzden fazla kitap tasinabiliyor. fiziksel kitapla bu imkansiz
- kitapta onemli yerler isaretlenebiliyor, bu isaretli yerlere bilgisayardan erisilebiliyor.
- kitap satin almak cok kolay, birkac tusla. kargo bekledim vs olayi yok.
eksi yanlari:
- sadece desteklenen formatta kitaplari okumak uygun. pdf vs uygun olmuyor. o nedenle kitap satin almak icin en uygun yer amazon.
- pil suresi bir aydan fazla, bazen iki ay
- parlak isik altinda, guneste okunabilirlik ayni gercek kagit gibi. parlama, kararma olmuyor. cep telefonu, ipad guneste ekranda birsey gorulmuyor.
- kendi arka plan isigi oldugu icin karanlik ortamda ekstra bir isik kaynagina ihtiyac duymadan okunabiliyor
- kapasite olarak yuzden fazla kitap tasinabiliyor. fiziksel kitapla bu imkansiz
- kitapta onemli yerler isaretlenebiliyor, bu isaretli yerlere bilgisayardan erisilebiliyor.
- kitap satin almak cok kolay, birkac tusla. kargo bekledim vs olayi yok.
eksi yanlari:
- sadece desteklenen formatta kitaplari okumak uygun. pdf vs uygun olmuyor. o nedenle kitap satin almak icin en uygun yer amazon.
0
gayet iş gören bir cihaz. ayrıca işin ahlaki boyutu tartışılır ama sadece güncel kitapları okumak gibi bir derdin yoksa kitap masrafını epey bir düşürüyor. internette tonla kitap indirebileceğin açık kütüphane vs. var. verdiğin parayı amorti ediyorsun.
0
pdf okuyacağım derseniz kesinlikte büyük boyutlu olanlardan almanız gerekiyor, diğer formatlar için bir sıkıntı yok sizi gayet memnun edecektir
0
dissendium
Merhaba arkadaşlar. Bir kariyer sorum var. 30 yaşında makine mühendisiyim. Bir fabrikada çalışıyorum. Cumartesi de işe gidiyorum ve dinlenemiyorum istediğim şekilde. Memurluk çalışma saati ve günü olarak istediğim gibi. Ama özelde tecrübe kazandıkça sorumluluğum, maaşım artıyor. Bir haftaya yakın ür
Merhaba arkadaşlar. Bir kariyer sorum var. 30 yaşında makine mühendisiyim. Bir fabrikada çalışıyorum. Cumartesi de işe gidiyorum ve dinlenemiyorum istediğim şekilde. Memurluk çalışma saati ve günü olarak istediğim gibi. Ama özelde tecrübe kazandıkça sorumluluğum, maaşım artıyor. Bir haftaya yakın üretim müdürlüğü tecrübem bile oldu. Bölümümde genelde Doğu'da yer oluyor. Kocaeli'de yaşıyorum. İzmir, Antalya falan olabilir ama kalkıp Kars'a gitnek bana mantıksız geliyor. Kısaca hem memur olmak istiyorum hem memur olmak istemiyorum. Bu da Kpss motivasyonumu düşürüyor. Ne yapmam mantıklı sizce? Kişisel bir soru olduğu için gönül işlerinde açtım. Sağ olun. Son olarak DHMİ gibi yerler için kafam yetmez. 98 falan alamam. :D
0
seni tanimadan kimse bu cevabi veremez bence, bugun kitapta okudum insanlar genelde ne istemedigini bilirler ve ne istedikleri hakkinda fikirleri yoktur diyor. bir seyler benim istedigim gibi olsun ama ben karar vermeyeyim gibi. iliskiler de boyle ne istiyorsun diye sorulunca cevaplar biri olsun ben soylemeden ne istediklerimi bilsin ona gore davransin seklinde oluyor. ve dogal olarak umduklarini bulamiyorlar.
kisaca oturup ne istemedigindense ne istedigine odaklanman en iyisi olur bu mu su mu olsun diye dusunmeden. ihtiyacini buldugun zaman soyledigin motivasyon kaybi yerine strateji gelistirmeye daha kolay baslarsin istediklerinle ilgili. yoksa su soyle boyle diye alinan motivasyon pek kalici olmuyor.
kisaca oturup ne istemedigindense ne istedigine odaklanman en iyisi olur bu mu su mu olsun diye dusunmeden. ihtiyacini buldugun zaman soyledigin motivasyon kaybi yerine strateji gelistirmeye daha kolay baslarsin istediklerinle ilgili. yoksa su soyle boyle diye alinan motivasyon pek kalici olmuyor.
0
Şu hayatta isteyeceğim son şey.
Ama kişiden kişiye değişir. Misal annem bir daha dünyaya gelirse memur gelecekmis.
Hocam ben senin milyon tane farklı fikrini gördüm, gule güle dediği gibi ne istediğini bulup ona odaklanman lazım.
Yani şu anki çalışma sartina bakarsak zaten ne yaparsan daha iyi olacak gibi de benim memur gibi çalışan fabrika tanidiklarim var. Onlara sorsan banane derler misal. Yani biraz bulunduğun konum ile alakalı. Sallıyorum bugün mercedes'te calissan eminim "memur mu olsam" demezsin.
O yüzden biraz düşün; kariyer istiyorsan bunun gerekliliklerini yerine getir ve su an çalıştığın yerden kacmaya bak. Yok kafa rahat olsun diyorsan da memurluk dene ama memurluğun olayi tabiki garip sehirlere gitmek, üstlerinde garip tiplerin olması ve torpille gelmeleri vs demek. Bunlara da hazır ol.
Ama kişiden kişiye değişir. Misal annem bir daha dünyaya gelirse memur gelecekmis.
Hocam ben senin milyon tane farklı fikrini gördüm, gule güle dediği gibi ne istediğini bulup ona odaklanman lazım.
Yani şu anki çalışma sartina bakarsak zaten ne yaparsan daha iyi olacak gibi de benim memur gibi çalışan fabrika tanidiklarim var. Onlara sorsan banane derler misal. Yani biraz bulunduğun konum ile alakalı. Sallıyorum bugün mercedes'te calissan eminim "memur mu olsam" demezsin.
O yüzden biraz düşün; kariyer istiyorsan bunun gerekliliklerini yerine getir ve su an çalıştığın yerden kacmaya bak. Yok kafa rahat olsun diyorsan da memurluk dene ama memurluğun olayi tabiki garip sehirlere gitmek, üstlerinde garip tiplerin olması ve torpille gelmeleri vs demek. Bunlara da hazır ol.
0
Memurum. Çalışma koşulları gerçekten rahat ama o bedeli bir şekilde ödüyorsun. Ya ağrıya giderek, ya istanbulda maaşının yarısını kiraya vererek. Rahat, sakin, yormuyor ve memnunum ama paranın yetme olasılığı yok yani eskisi gibi değil memurluk da. Ben mesleğimdeki yığılma sebebiyle mecbur seçtim. Ya asgari ücretle günde 25 saat çalışacaktım ya da memurluk. Aileden falan bi destek de olmayınca mecbur. Kısacası az maaş ve sakin hayat da insanı bi süre sonra sıkıyor 50 yaşında olsam neyse de insan çabasının sonucunda hiçbir maddi karşılık almayınca motive olamıyor. Yl yapmaya başlıcam mesela, doktora falan da istiyorum. Ee sonuç cebime fazla 1 kuruş girmeyecek. Tatil önemli tabi ama para olmayınca boş vaktin çok bir anlamı var mı emin değilim
0
ben de 30 yaşında kamuda mühendisim. özele göre çok rahat olduğuna hemfikirim ancak hem maddi hem manevi tatmin açısından düşündüğüm kadar uygun bir yer değil. sizin yerinizde olsam yurtdışı kovalardım
0
allah yazdiysa bozsun
Günaydın.İki yıl önce eşimle, çok kötü bir evlilik teklifi sonucu evlendik. Beceremedim. Konuşamadım. Arkadaşı bir evlilik teklifi almış ben bile kıskandım ya. Sinirim bozuldu. Diyorum ki zen'den bir tam tur yüzük alsam, istedigini biliyorum ama çok değer kaybı oluyor pırlantada diyorlar. Çok karars
Günaydın.
İki yıl önce eşimle, çok kötü bir evlilik teklifi sonucu evlendik. Beceremedim. Konuşamadım. Arkadaşı bir evlilik teklifi almış ben bile kıskandım ya. Sinirim bozuldu. Diyorum ki zen'den bir tam tur yüzük alsam, istedigini biliyorum ama çok değer kaybı oluyor pırlantada diyorlar. Çok kararsız kaldım. Değmez mi? Zaten aldım kızı :) zen'den pirlantanin bana söyle bir avantajı var. Fibabanka faizsiz kredi veriyor. Yavaş yavaş öderim. Elime para geçsin dersek o iş yaş. Çünkü borcumuz var elimde para olamaz. (Yuzuk etkilemez borc meselemi) bilemedim. Sizler ne önerirsiniz?
İki yıl önce eşimle, çok kötü bir evlilik teklifi sonucu evlendik. Beceremedim. Konuşamadım. Arkadaşı bir evlilik teklifi almış ben bile kıskandım ya. Sinirim bozuldu. Diyorum ki zen'den bir tam tur yüzük alsam, istedigini biliyorum ama çok değer kaybı oluyor pırlantada diyorlar. Çok kararsız kaldım. Değmez mi? Zaten aldım kızı :) zen'den pirlantanin bana söyle bir avantajı var. Fibabanka faizsiz kredi veriyor. Yavaş yavaş öderim. Elime para geçsin dersek o iş yaş. Çünkü borcumuz var elimde para olamaz. (Yuzuk etkilemez borc meselemi) bilemedim. Sizler ne önerirsiniz?
0
hocam şu kısım muallakta; dehşet evlilik teklifi eden arkadaşın olayı ne? öyle bir pırlanta alması ki onu yapan ustanın kör olması mı? çünkü o yoldasınız. dünyadaki milyarlarca aynı evlilik teklifine bir yenisi daha eklenecek. hani ne bileyim. bir anaokulunun önünden geçerken çocukların eline kartona yazılmış birer harf verseniz, o harfleri okuyunca 'ömrünü benimle geçireceğin için sana minnettarım x, seni seviyorum' yazsa, çocuklara birer ülker çikolatalı gofretten maksimum 250 liraya daha etkili bir yöntem olmaz mı?
not: ben stiller'ın hangi filmiydi hatırlamıyorum. orada başarısız bir örneği var, oradan aklıma geldi bi anlığına. bunun gibi yüzlerce varyasyon yapılabilir.
not: ben stiller'ın hangi filmiydi hatırlamıyorum. orada başarısız bir örneği var, oradan aklıma geldi bi anlığına. bunun gibi yüzlerce varyasyon yapılabilir.
0
insanlik hali cok istersin olmaz, kotu bir evlilik teklifi yapmis olabilirsin. bu konudan bile birakacak insanlar var. sanslisin ki esin anlayisli bir kadinmis.
bence kendisi de seni zora sokacak bir durumda olmani istemez, bu kadar dusunuyorsan alip almamayi durum rahat degil gibi gozukuyor. bu yuzden simdilik bu plani erteleseniz daha iyi olur gibi gozuktu bana. daha uygun bir zamanda su kadar azalacak vs. diye dusunmeden alin, eminim beklediginizden de mutlu olacaktir yuzugun maddi degerinden bagimsiz sekilde.
deger mi sorusu komik geldi biraz, sevdigim ve beni sevdigini bildigim birisi icin her sey deger.
bence kendisi de seni zora sokacak bir durumda olmani istemez, bu kadar dusunuyorsan alip almamayi durum rahat degil gibi gozukuyor. bu yuzden simdilik bu plani erteleseniz daha iyi olur gibi gozuktu bana. daha uygun bir zamanda su kadar azalacak vs. diye dusunmeden alin, eminim beklediginizden de mutlu olacaktir yuzugun maddi degerinden bagimsiz sekilde.
deger mi sorusu komik geldi biraz, sevdigim ve beni sevdigini bildigim birisi icin her sey deger.
0
eşim tamtur yüzükle çıkıp gelse öküz alırdık bu paraya derim heralde. asla takmam öyle bir yüzük ben. bence manasız bir şey. ama eşinizin beklentisi, isteği var mı o önemli.
0
Bana pırlanta alınmıştı ama hem çok para hem de değer kaybediyor gerek yok bence.
Ki benim teklifim de evde pijamayla otururken öylece laf arasında teklif ederek olmuştu. Ama ben böylesini istiyordum zaten, belki eşin de öyle konfetili balonlu meşaleli şeylerden hoşlanmıyordur, sade olanı sevmiştir.
Ki benim teklifim de evde pijamayla otururken öylece laf arasında teklif ederek olmuştu. Ama ben böylesini istiyordum zaten, belki eşin de öyle konfetili balonlu meşaleli şeylerden hoşlanmıyordur, sade olanı sevmiştir.
0
Kapitalizm ve sosyal medya tam olarak budur işte. Birisi bişey yapar, diğerleri onu görür, kıskanır, aynı şeyleri almaya çalışır ve çarklar döner böylece.
Ben eşime tamtur almıştım, para olduğu için, krediyle hayatta almazdım. Ve tamtur yüzüğü, evde yemek masasını toplarken, pijamayla verip evlilik teklif etmiştim. Bir şeyimiz eksilmedi, mutsuz olmadık.
Ayrıca ben ticaret mantığıyla bakıyorum bir çok şeye ve evet, pırlanta çok kötü bir yatırım.
Ben eşime tamtur almıştım, para olduğu için, krediyle hayatta almazdım. Ve tamtur yüzüğü, evde yemek masasını toplarken, pijamayla verip evlilik teklif etmiştim. Bir şeyimiz eksilmedi, mutsuz olmadık.
Ayrıca ben ticaret mantığıyla bakıyorum bir çok şeye ve evet, pırlanta çok kötü bir yatırım.
0
hatun istiyorsa alip gececeksin, yapcak bisey yok.
degerini korumuyor kismina pek katilmiyorum, guzel tasarimli yuzugun modasi gecmez. taslarin da kalitesi yuksekse, yuzuk tasarimini bozup baska yerlerde kullanilabilirler.
benim de 10. sene yuzunden bir hediye almam lazim, 2 hafta once zen'de orta halli tamtur baktim 50bin tl civariydi.
degerini korumuyor kismina pek katilmiyorum, guzel tasarimli yuzugun modasi gecmez. taslarin da kalitesi yuksekse, yuzuk tasarimini bozup baska yerlerde kullanilabilirler.
benim de 10. sene yuzunden bir hediye almam lazim, 2 hafta once zen'de orta halli tamtur baktim 50bin tl civariydi.
0
amsterdam otlu sigarası
MerhabaAdaya gidiyoruz. Güvenilir bir bisiklet kiralama dükkanı var mı tavsiye edebileceğiniz?
Merhaba
Adaya gidiyoruz. Güvenilir bir bisiklet kiralama dükkanı var mı tavsiye edebileceğiniz?
Adaya gidiyoruz. Güvenilir bir bisiklet kiralama dükkanı var mı tavsiye edebileceğiniz?
0
trixi
İstiklal Savaşı kahramanlarını saymazsak çok partili dönem başlangıcından bugüne kadarki politikacılar arasında en beğendiğiniz isim hangisidir ve neden?
İstiklal Savaşı kahramanlarını saymazsak çok partili dönem başlangıcından bugüne kadarki politikacılar arasında en beğendiğiniz isim hangisidir ve neden?
0
six packsiz
Selamlar, küçükkuyuda konaklamalı 4,5 günlük bir tatile çıkıyorum. Önerileriniz nedir? Buçuk kısmı pazar günü dönüşümüz öğlen saatlerinde olacak. Gezmelik yer olarak assos’a gideriz ancak genel düşüncemiz deniz, kum, güneş olacak.
Selamlar, küçükkuyuda konaklamalı 4,5 günlük bir tatile çıkıyorum. Önerileriniz nedir? Buçuk kısmı pazar günü dönüşümüz öğlen saatlerinde olacak. Gezmelik yer olarak assos’a gideriz ancak genel düşüncemiz deniz, kum, güneş olacak.
0
Önerim şu an Altınoluk’a gitmemeniz. İyi şekilde arıtılmayan atık suların denize karışması ile alakalı iddialar var. Çok fazla kişiden duydum bunu, kendim de rahatsızlandım zaten.
Bence Assos Kadırga Koyu’na gidin mis gibi.
Bence Assos Kadırga Koyu’na gidin mis gibi.
0
Küçükkuyu-Assos için,
Kadırga Plajı ve Sokakağzı Plajı'nda denize girebilirsiniz.
Kahvaltı için Balsara'ya mutlaka gidin, serpme sevmeyene serpme sevdirir. Manzarası da çok güzel.
Bir gündüzü Behramkale ve Antik Kenti gezmeye ayırın, Antik tiyatro antik kentin içinde biraz yürüme mesafesi var ama değer(yanınıza su almayı unutmayın).
Araştırdığınızda klasikleşmiş bir sürü rakı balık meze mekanı göreceksiniz ancak bir gün batımında Liman Balık Evi'ne de gidebilirsiniz. Hem mezeleri (özellikle ahtapot carpaccio) hem de manzarası güzel.
Altınoluk için bilgim yok. İyi tatiller :)
Kadırga Plajı ve Sokakağzı Plajı'nda denize girebilirsiniz.
Kahvaltı için Balsara'ya mutlaka gidin, serpme sevmeyene serpme sevdirir. Manzarası da çok güzel.
Bir gündüzü Behramkale ve Antik Kenti gezmeye ayırın, Antik tiyatro antik kentin içinde biraz yürüme mesafesi var ama değer(yanınıza su almayı unutmayın).
Araştırdığınızda klasikleşmiş bir sürü rakı balık meze mekanı göreceksiniz ancak bir gün batımında Liman Balık Evi'ne de gidebilirsiniz. Hem mezeleri (özellikle ahtapot carpaccio) hem de manzarası güzel.
Altınoluk için bilgim yok. İyi tatiller :)
0
summerof69
İngilizce sınavındaki şu sorunun hatalı olduğunu düşünüyorum.https://imgur.com/a/98aRsEESebebini de bu entry'de yazdım, sizce hatalı mı, değil mi? Gerekceniz nedir?https://eksisozluk1923.com/entry/156101264Teşekkürler
İngilizce sınavındaki şu sorunun hatalı olduğunu düşünüyorum.
imgur.com
Sebebini de bu entry'de yazdım, sizce hatalı mı, değil mi? Gerekceniz nedir?
eksisozluk1923.com
Teşekkürler
imgur.com
Sebebini de bu entry'de yazdım, sizce hatalı mı, değil mi? Gerekceniz nedir?
eksisozluk1923.com
Teşekkürler
0
Hocam to olunca da doğrudan 8.6 dereceyi işaret ediyor bence. "by" doğrudur yanlıştır bilemem de "to"dan da 8.6 dereceye "kadar" anlamı çıkmayabilir. Bir anda tak diye 8.6 dereceye düşürüyor ve orada sabit kalıyor, 8.7 8.8 olmuyor mesela.
0
sınavdaki soruda belli noktaya kadar düşürmekten değil, olanı düşürebilme yeteneğinden bahsediyor.
yani 42 derece olan vücut ısısını 33.4'e kadar çekebiliyorlar direkt 8.6 noktasına değil. ya da elimizde bir kuş var diyelim default vücut ısısı 8.5 derece, bu kuş 8.6'ya düşüremez yükseltebilir fakat kendi vücut ısısını -0.1'e kadar düşürebilir. bunun için by doğru.
yani 42 derece olan vücut ısısını 33.4'e kadar çekebiliyorlar direkt 8.6 noktasına değil. ya da elimizde bir kuş var diyelim default vücut ısısı 8.5 derece, bu kuş 8.6'ya düşüremez yükseltebilir fakat kendi vücut ısısını -0.1'e kadar düşürebilir. bunun için by doğru.
0
türkçesi hatalı bence de. 8,6 dereceye kadar deyince ben direkt by'ları eledim.
"8,6 derece kadar" demesi lazımdı. açık değil.
edit: abbacbabcsdbvjsdhb haklı ayrıca. sıcaklığa ısı demek türkçem yok demekle birebir. bu soruları kim hazırlıyor?
"8,6 derece kadar" demesi lazımdı. açık değil.
edit: abbacbabcsdbvjsdhb haklı ayrıca. sıcaklığa ısı demek türkçem yok demekle birebir. bu soruları kim hazırlıyor?
0
1. bence haklısınız. vücut sıcaklığını 8,6 derece düşürür dememiş, 8,6'ya kadar demiş. by düşüş miktarını, to düştüğü yeni değeri gösterir.
2. daha vahimi, sıcaklık nedir, ısı nedir bilmeyenlerin böyle bir cümle yazıp pişkin pişkin sorması. türkçe cümlede olması gereken sıcaklıktır. Zaten 8,6 santigrat veya 8,6 santigrata düşen sıcaklık. ısı kelimesinin ingilizce karşılığı olarak temperature yazan zihniyeti sorgulamak lazım önce.
2. daha vahimi, sıcaklık nedir, ısı nedir bilmeyenlerin böyle bir cümle yazıp pişkin pişkin sorması. türkçe cümlede olması gereken sıcaklıktır. Zaten 8,6 santigrat veya 8,6 santigrata düşen sıcaklık. ısı kelimesinin ingilizce karşılığı olarak temperature yazan zihniyeti sorgulamak lazım önce.
0
haklısınız, soru yanlış. ben de by'yı görür görmez o şıkkı direkt eledim, cümleyi okumadım bile.
0
By burada "civarına" anlamında alınmış. Öncelikle to'ya göre anlamı daha iyi yanıttığı kesin ama haklısınız bu kadar ince ayrıntılara dikkat ediliyorsa "down to" kullanılmalıydı.
Esas olarak sorun şu, Türkçe metinde 8.6 bir alt limit olarak verilmiş yani 8.5 olamaz. Ancak by kullanıldığı zaman 8.6 civarına indirebilir anlamı çıkıyor 8.5 de olur, 8.4 de olur hatta yoruma göre 8.3 de olur ancak gerçekte belki 8.3 derece kuş için hipotermiyi ifade ediyordur ve sağlıksız bir durumdur bu açıdan anlam tamamen bozuluyor. bence esas buraya odaklanmalısınız.
En doğru kullanım "down to" ile olurdu sanırım. Böylece 8.6 alt limit olmak üzere daha yüksek de olabilir anlamı çıkardı ki o zaman "-e kadar" şeklinde çevirebilirdik.
Vücut ısısının ingilizcesi body temperature orada bir sorun yok. Türkçe metindeki ısı burada fizikteki terim anlamıyla kullanılmıyor, body temperature vücut sıcaklığını ya da bizim ateş dediğimiz şeyin ingilizce doğru olan karşılığını ifade eder. Aslında burada sorunlu olan Türkçe yerleşik kullanımda vücut ısısı diyor olmamız, aslında vücut sıcaklığı denmeli ama bu ayrı bir tartışma konusu, çoğu doktor bile bu şekilde kullanıyor, dilde var olan bir kullanım bu. Yanlış, ama soru iptaline sebep olmaz.
Esas olarak sorun şu, Türkçe metinde 8.6 bir alt limit olarak verilmiş yani 8.5 olamaz. Ancak by kullanıldığı zaman 8.6 civarına indirebilir anlamı çıkıyor 8.5 de olur, 8.4 de olur hatta yoruma göre 8.3 de olur ancak gerçekte belki 8.3 derece kuş için hipotermiyi ifade ediyordur ve sağlıksız bir durumdur bu açıdan anlam tamamen bozuluyor. bence esas buraya odaklanmalısınız.
En doğru kullanım "down to" ile olurdu sanırım. Böylece 8.6 alt limit olmak üzere daha yüksek de olabilir anlamı çıkardı ki o zaman "-e kadar" şeklinde çevirebilirdik.
Vücut ısısının ingilizcesi body temperature orada bir sorun yok. Türkçe metindeki ısı burada fizikteki terim anlamıyla kullanılmıyor, body temperature vücut sıcaklığını ya da bizim ateş dediğimiz şeyin ingilizce doğru olan karşılığını ifade eder. Aslında burada sorunlu olan Türkçe yerleşik kullanımda vücut ısısı diyor olmamız, aslında vücut sıcaklığı denmeli ama bu ayrı bir tartışma konusu, çoğu doktor bile bu şekilde kullanıyor, dilde var olan bir kullanım bu. Yanlış, ama soru iptaline sebep olmaz.
0
Haklısınız. Bariz hatalı.
(2023 ytd'yi fulledim)
Ancak, umarım soru iptal edilir. Edilmez ise şaşırmayın...
(2023 ytd'yi fulledim)
Ancak, umarım soru iptal edilir. Edilmez ise şaşırmayın...
0
Soru yanlış değil ama türkçesi net değil. @gule gule'nin kastettiği anlam var. Çünkü herhangi bir canlı kuşun vücut sıcaklığını 8,6 dereceye indirebileceğini sanmıyorum. Muhtemelen 40 derecelerden 32 derecelere indirmekten bahsediyor. Ama bu net anlaşılmıyor türkçe cümlesinde. Kimse de soruyu çözerken bunu düşünmek zorunda değil.
Vücut ısısı maalesef tıpta yerleşik bir yanlış kullanım. Diğer canlı bilimlerinde de benzer olabilir. Türkçe tıp kitaplarının okuduğum hepsinde vücut ısısı diyordu. Mesela bağırsak da barsak diye yazılır çoğu tıp kitabında. Isı olayı da bunun gibi. Bu konuya takıntılı biri olarak tıp eğitimim çok zor geçmişti evet :)
Ha ama bu arada iptal edilmezse de niye edilmedi demem. Çünkü teknik olarak soruda bir yanlışlık yok. 8,6 dereceye kadar düşürebilirler diyince demek istediği anlamı da kast ediyor aslında. Sadece türkçenin bir cilvesi gibi olmuş. Ki to ile yazan iki şık var, ikisi de türkçedeki tam anlamı karşılamıyor diğer özellikler sebebiyle. A şıkkında survive demiş türkçe metinde onunla ilgili bi şey yok. E şıkkında da cümle yapısı tam karşılamıyor gibi. D şıkkında ki to save energy bağlacı tam sorunun istediği şey bence
edit: evet şimdi merak edip internetten araştırdım, stanford'ın bi sitesinde bulduğum bilgiye göre bazı tür kuşlar 50 fahrenheit azaltabiliyormuş hayatta kalmak için. Bu da 9-10 dereceye denk. Yani tam olarak dediğim şekilde 8,6 dereceye indirmiyor, ilk halinden 8,6 derece indiriyor. O zaman da ingilizce tercüme doğru oluyor. Sorun türkçe cümle tam %100 net değil ama yine de cümlenin diğer özelliklerine bakarak doğru şık bulunabilir.
Vücut ısısı maalesef tıpta yerleşik bir yanlış kullanım. Diğer canlı bilimlerinde de benzer olabilir. Türkçe tıp kitaplarının okuduğum hepsinde vücut ısısı diyordu. Mesela bağırsak da barsak diye yazılır çoğu tıp kitabında. Isı olayı da bunun gibi. Bu konuya takıntılı biri olarak tıp eğitimim çok zor geçmişti evet :)
Ha ama bu arada iptal edilmezse de niye edilmedi demem. Çünkü teknik olarak soruda bir yanlışlık yok. 8,6 dereceye kadar düşürebilirler diyince demek istediği anlamı da kast ediyor aslında. Sadece türkçenin bir cilvesi gibi olmuş. Ki to ile yazan iki şık var, ikisi de türkçedeki tam anlamı karşılamıyor diğer özellikler sebebiyle. A şıkkında survive demiş türkçe metinde onunla ilgili bi şey yok. E şıkkında da cümle yapısı tam karşılamıyor gibi. D şıkkında ki to save energy bağlacı tam sorunun istediği şey bence
edit: evet şimdi merak edip internetten araştırdım, stanford'ın bi sitesinde bulduğum bilgiye göre bazı tür kuşlar 50 fahrenheit azaltabiliyormuş hayatta kalmak için. Bu da 9-10 dereceye denk. Yani tam olarak dediğim şekilde 8,6 dereceye indirmiyor, ilk halinden 8,6 derece indiriyor. O zaman da ingilizce tercüme doğru oluyor. Sorun türkçe cümle tam %100 net değil ama yine de cümlenin diğer özelliklerine bakarak doğru şık bulunabilir.
0
gotosleep
Merhabalar. Iyi bir dram filmi izlemek istiyorum bu gece. -türk -2000 sonrası -yilis yilis olmayanÖneride bulunabilecek kimse var mı?
Merhabalar.
Iyi bir dram filmi izlemek istiyorum bu gece.
-türk
-2000 sonrası
-yilis yilis olmayan
Öneride bulunabilecek kimse var mı?
Iyi bir dram filmi izlemek istiyorum bu gece.
-türk
-2000 sonrası
-yilis yilis olmayan
Öneride bulunabilecek kimse var mı?
0
Kittie
jazz, lounge, enstrumental bir seyler calan bir yer olsun.sahne izlesek de olur arka fonda bu tarz calan karsinizdakiyle konusmalarinizi duyabileceginiz bir mekan da olur.salas bir yer olsun ama kaliteli de olsun.universiteli tayfa yogun bir yer olmasin.aksam gece saatlerinde gidilecek.taksime ek be
jazz, lounge, enstrumental bir seyler calan bir yer olsun.
sahne izlesek de olur arka fonda bu tarz calan karsinizdakiyle konusmalarinizi duyabileceginiz bir mekan da olur.
salas bir yer olsun ama kaliteli de olsun.
universiteli tayfa yogun bir yer olmasin.
aksam gece saatlerinde gidilecek.
taksime ek besiktas da olur. avrupa yakasi diyelim hatta.
sahne izlesek de olur arka fonda bu tarz calan karsinizdakiyle konusmalarinizi duyabileceginiz bir mekan da olur.
salas bir yer olsun ama kaliteli de olsun.
universiteli tayfa yogun bir yer olmasin.
aksam gece saatlerinde gidilecek.
taksime ek besiktas da olur. avrupa yakasi diyelim hatta.
0
roe
12.9 inç pro ipad macbook'un yerini tutar mı? Sürekli taşıma durumundan ötürü Ipad almayı düşünüyorum. Arada 1kg civarı fark var.
12.9 inç pro ipad macbook'un yerini tutar mı? Sürekli taşıma durumundan ötürü Ipad almayı düşünüyorum. Arada 1kg civarı fark var.
0
Ne için kullanacağınıza bağlı. Her ikisini de kullanıyorum birini alma şansım olsa Mac derdim.
0
içerik üretmekten ziyade tüketmek amaçlı kullanım olacak. Kitap okuma, video izleme gibi.
0
İçerik tüketmekse amaç dediğiniz sebepten ötürü iPad daha iyi
Hatta Air bile yeter
Hatta Air bile yeter
0
hocam klavyeli kılıfla birlikte macbook'tan daha ağır oluyor.
bende 11" pro var, klavyesi ile birlikte. açıkçası kısmen bilgisayarın yerini tutuyor diyebilirim. Sadece yazılım işleri için laptopumu kullanıyorum. onun dışında iphone 14 pro olmasına rağmen ona bile bakmıyorum sürekli ipad'deyim.
bende 11" pro var, klavyesi ile birlikte. açıkçası kısmen bilgisayarın yerini tutuyor diyebilirim. Sadece yazılım işleri için laptopumu kullanıyorum. onun dışında iphone 14 pro olmasına rağmen ona bile bakmıyorum sürekli ipad'deyim.
0
Rh Negatif
Herkese Merhaba,4 Alman arkadaşım Kasım ayında İstanbul'a gelecek. 10 yıl önce İstanbul'a gelmişler ve şehri çok beğenmişler. Tekrar İstanbul'a gelmek istiyorlar. Klasik İstanbul turu( Sultanahmet, Ayasofya, Kapalı Çarşı vs)dışında nerelere götürebilirim? Hem gezilecek yerler hem de yiyecek-içecek-e
Herkese Merhaba,
4 Alman arkadaşım Kasım ayında İstanbul'a gelecek. 10 yıl önce İstanbul'a gelmişler ve şehri çok beğenmişler. Tekrar İstanbul'a gelmek istiyorlar. Klasik İstanbul turu( Sultanahmet, Ayasofya, Kapalı Çarşı vs)dışında nerelere götürebilirim? Hem gezilecek yerler hem de yiyecek-içecek-eğlence için mekan tavsiyelerinize açığım.
Şimdiden teşekkür ederim.
4 Alman arkadaşım Kasım ayında İstanbul'a gelecek. 10 yıl önce İstanbul'a gelmişler ve şehri çok beğenmişler. Tekrar İstanbul'a gelmek istiyorlar. Klasik İstanbul turu( Sultanahmet, Ayasofya, Kapalı Çarşı vs)dışında nerelere götürebilirim? Hem gezilecek yerler hem de yiyecek-içecek-eğlence için mekan tavsiyelerinize açığım.
Şimdiden teşekkür ederim.
0
ortaköy'de boğaz turu olabilir. oralarda sokak lezzeti isterlerse kumpir de yerler hem. bira içmek için de ters olmazsa fenerbahçe - caddebostan tarafına gidebilirsiniz. o çok turistik olmaz belki ama kaliteli zaman geçirmek için güzel yer.
0
listenin olmazsa olması beylerbeyi, sabah kahvaltıdan sonra bahçesinde bir şeyler içmek, balkonunda oturmak istanbul'da yapılabilecek en iyi olay bana göre.
0
bence sen yine bir standart tur yaptır,
sabah kapalıçarşı oradan yürüyerek
beyazıt
sultanahmet
sirkeci
eminönü
karaköy
öğle vakti olduğu için karaköy'den
taksim ve orada bira time, nevizade vb
taksimden tercihen otobüs ile
ortaköy, kumpir time oradan yürüyerek
beşiktaş dolanmaca (burada da döner yenilebilir) buradan vapur ile
kadıköy ve akşam kadıköy yemeği + bira falan
sonra ilgili yatma mekanına dönüş
yok spesifik bir yere götürürsen sıkılabilirler atıyorum çengelköy'de ne yapacaklar yani veya bebek'te, bağdat'ta falan.
sabah kapalıçarşı oradan yürüyerek
beyazıt
sultanahmet
sirkeci
eminönü
karaköy
öğle vakti olduğu için karaköy'den
taksim ve orada bira time, nevizade vb
taksimden tercihen otobüs ile
ortaköy, kumpir time oradan yürüyerek
beşiktaş dolanmaca (burada da döner yenilebilir) buradan vapur ile
kadıköy ve akşam kadıköy yemeği + bira falan
sonra ilgili yatma mekanına dönüş
yok spesifik bir yere götürürsen sıkılabilirler atıyorum çengelköy'de ne yapacaklar yani veya bebek'te, bağdat'ta falan.
0
mutlaka bogaz turu yaptirin, belediyenin cok uygun fiyatli turlari vardi.
ayrica, benim yurtdisindan giden arkadaslarim kendileri bir sekilde Moda'ya gitmislerdi ve oradan Kadikoy'e yurumuslerdi, boyle gercekten insanlarin yasadigi, turistik olmayan, normal hayatlarini surdurdukleri bir yeri gormek cok hoslarina gitmis.
ayrica, benim yurtdisindan giden arkadaslarim kendileri bir sekilde Moda'ya gitmislerdi ve oradan Kadikoy'e yurumuslerdi, boyle gercekten insanlarin yasadigi, turistik olmayan, normal hayatlarini surdurdukleri bir yeri gormek cok hoslarina gitmis.
0
Benim bir arkadaş geldi taksim, ortaköy vs gezdimdim. Sonra tutturdu ben adam mickiewicz müzesine gitmek istiyorum diye. Daldık yürüyerek tarla başının ara sokaklarına, işte diyor benim asıl görmek istediğim istanbul burası :) balkondan balkona çamaşırların altında fotoğraf falan çekindi :)
0
Doğal gezi seven biriyse bir günü belgrad ormanı ve atatürk arboretumuna ayırabilirsiniz. Biraz gelen kişinin merakıyla alakalı aslında.
0
Kaç gün kalacaklar ve gelenlerin yaşları kaç? Lise'den beri o kadar çok tanıdık dolaştırdım ki bu konuda eksper olduğumu söyleyebilirim.
0
six packsiz
Merhaba, bir zorunluluk değil ama kendime bir uğraş olsun diye aöfden ikinci üniv. okuyacağım.şu an arasında kaldığım bölümler şöyle;Kültürel Miras ve Turizm - https://www.anadolu.edu.tr/acikogretim/turkiye-programlari/acikogretim-fakultesi-onlisans-programlari-2-yillik/kulturel-miras-ve-turizmDersl
Merhaba, bir zorunluluk değil ama kendime bir uğraş olsun diye aöfden ikinci üniv. okuyacağım.
şu an arasında kaldığım bölümler şöyle;
Kültürel Miras ve Turizm - www.anadolu.edu.tr
Dersleri hoşuma gitti. Arkeoloji ve mitolojiye ilgim var bu nedenle hobi olarak yapabilirim.
Web tasarımı ve kodlama- www.anadolu.edu.tr
kodlama diye ilgimi çekti ancak dersleri pek de kodlamaya yönelik değil gibi
Bilgisayar Programcılığı - www.anadolu.edu.tr
Kodlama ve programlama için dersleri gayet güzel. Asıl mesleğim finans üzerine ancak malum gelişen dünyaya ayak uydurmak gerek diye düşünürsek bu şekilde kendime bir katkı sağlayabilir miyim emin değilim? Zor bir bölüm müdür? çok yoğun çalışamayabilirim derslere çünkü.
fikirleriniz bana yardımcı olacaktır.
şu an arasında kaldığım bölümler şöyle;
Kültürel Miras ve Turizm - www.anadolu.edu.tr
Dersleri hoşuma gitti. Arkeoloji ve mitolojiye ilgim var bu nedenle hobi olarak yapabilirim.
Web tasarımı ve kodlama- www.anadolu.edu.tr
kodlama diye ilgimi çekti ancak dersleri pek de kodlamaya yönelik değil gibi
Bilgisayar Programcılığı - www.anadolu.edu.tr
Kodlama ve programlama için dersleri gayet güzel. Asıl mesleğim finans üzerine ancak malum gelişen dünyaya ayak uydurmak gerek diye düşünürsek bu şekilde kendime bir katkı sağlayabilir miyim emin değilim? Zor bir bölüm müdür? çok yoğun çalışamayabilirim derslere çünkü.
fikirleriniz bana yardımcı olacaktır.
0
"malum gelişen dünyaya ayak uydurmak gerek" bölüm kendisi ayak uydurabilmiş midir o bile meçhul, bu şekilde ayak uydurma diye bir şey yok bence. amaç programlama jargonuna hakim olmaksa falan belki.
ikinci bölümde zaten hiçbir şey yok tamamen zaman kaybı ama üçüncü bölümdeki dersler iyidir hatta neredeyse bilgisayar mühendisliği dersleriyle birebir üstüne bir de bayağı uygulamalı ders var. eksik olanlar gördüğüm kadarıyla temel bilimler(mat-fizik), automata theory ve bilgisayar mimarisi. bu derslere katlanacaksanız gidip direkt bilgisayar mühendisliği okuyun derim. hakkını veriyorlarsa zorlayabilir bu bölüm.
ben olsam kendim bilgisayar mühendisliği okumamış olsam bile direkt ilkini seçerim süper bölüm zevkli bir kere içine daldıkça dalabilirsin keyif için okuyorsanız. oradan biraz da sosyoloji patlar edebiyat, sanat tarihi diye devam :D.
ikinci bölümde zaten hiçbir şey yok tamamen zaman kaybı ama üçüncü bölümdeki dersler iyidir hatta neredeyse bilgisayar mühendisliği dersleriyle birebir üstüne bir de bayağı uygulamalı ders var. eksik olanlar gördüğüm kadarıyla temel bilimler(mat-fizik), automata theory ve bilgisayar mimarisi. bu derslere katlanacaksanız gidip direkt bilgisayar mühendisliği okuyun derim. hakkını veriyorlarsa zorlayabilir bu bölüm.
ben olsam kendim bilgisayar mühendisliği okumamış olsam bile direkt ilkini seçerim süper bölüm zevkli bir kere içine daldıkça dalabilirsin keyif için okuyorsanız. oradan biraz da sosyoloji patlar edebiyat, sanat tarihi diye devam :D.
0
arkeolojiden yüksek lisans yapıyorum. doğrudan kültürel miras ve turizm yerine arkeoloji bölümü varsa onu da seçebilirsiniz. türkiye'deki arkeoloji programlarında daha çok anadolu ve mezopotamya arkeolojisi öğretiliyor. roma, yunan, hitit, frig, hurri, mitanni uygarlıklarını öğrenebilirsiniz ilgi alanınıza göre. ingilizceniz veya almancanız varsa öneririm, zevkli bir alan. arkeolojinin yanısıra eskiçağ tarihi, mitoloji vb. öğrenirsiniz. dünyaya ayak uydurmaktan ziyade entelektüel birikim sağlar eğer meslek olarak düşünmüyorsanız.
kodlama ve programlama ile ilgili bilgim yok maalesef.
kodlama ve programlama ile ilgili bilgim yok maalesef.
0
Evet hala bilgisayar mühendisliği ve kültürel miras arasında keskin bir ikilemdeyim :D ikinci olanı atladım direkt.
Arkeoloji maalesef yok :/
Arkeoloji maalesef yok :/
0
Aynı fikirlerle 2. ve 3. seçeneği okudum.Hepsini toplasan uygulamalı bi Udemy kursu dahi etmez.Zaman kaybı.
0
french lover
Kaderi derken, geleceğinden bahsetmiyorum.Mesela alanında çok saygın olmayan ama fena da olmayan, hiç tanınmamış birisi gelip bir program yapıyor ve sonra ünleniyor. Ünlendikçe egosu şişiyor. Farklı mecralarda kendini göstermeye başlıyor. Belki de Flu TV'den daha fazla beklenti içerisine giriyorlar.
Kaderi derken, geleceğinden bahsetmiyorum.
Mesela alanında çok saygın olmayan ama fena da olmayan, hiç tanınmamış birisi gelip bir program yapıyor ve sonra ünleniyor. Ünlendikçe egosu şişiyor. Farklı mecralarda kendini göstermeye başlıyor. Belki de Flu TV'den daha fazla beklenti içerisine giriyorlar. Derken, bildiğiniz gibi çoğu uzman ile bir noktadan sonra yollarını ayırıyorlar.
Bu uzmanlara baktığınızda normalde bu kadar fazla kitleye kendi başlarına ulaşmalarının imkanı yok.Bu noktada İlker Canikligil perspektifinden baktığınızda olayı olgunlukla karşılar mıydınız merak ettim? Win-win durumu mu var sizce yoksa başka bir şey mi?
Mesela alanında çok saygın olmayan ama fena da olmayan, hiç tanınmamış birisi gelip bir program yapıyor ve sonra ünleniyor. Ünlendikçe egosu şişiyor. Farklı mecralarda kendini göstermeye başlıyor. Belki de Flu TV'den daha fazla beklenti içerisine giriyorlar. Derken, bildiğiniz gibi çoğu uzman ile bir noktadan sonra yollarını ayırıyorlar.
Bu uzmanlara baktığınızda normalde bu kadar fazla kitleye kendi başlarına ulaşmalarının imkanı yok.Bu noktada İlker Canikligil perspektifinden baktığınızda olayı olgunlukla karşılar mıydınız merak ettim? Win-win durumu mu var sizce yoksa başka bir şey mi?
0
e zaten ilker gelen kişilerin çok da ünlü olup kanalın önüne geçmesini de istemiyor, değişim iyi bu bakımdan
youtu.be
5.35de bahsediyor hatta 5.20 den başlayabilirsin
youtu.be
5.35de bahsediyor hatta 5.20 den başlayabilirsin
0
Flu TV olabildiğince farklı telden içeriği bir araya getirerek bir açıdan kendisi için en iyisini yapıyor; böylece Emrah Safa Gürkan örneğinde olduğu gibi popüler serilerden birini üreten kişi ayrıldığında kanalın çok ciddi bir kayıp yaşaması engelleniyor ancak bence bu bir açıdan da handikap. Zira her ne kadar İlker Canikligil showrunner olarak hemen her videoda yer alsa da videoların konularının birbirinden çok farklı olması, kanalın belli bir odağı da olmaması anlamına geliyor. Oldukça uzun bir süredir piyasada oldukları düşünülürse hala 800 bin abonelerinin olması da bunu doğruluyor bence. Kağıt üstünde "Hemen herkesin kendine uygun içerik bulabileceği bir kanal" gibi gözükmesi abone sayısına yansır diye düşünülebilirdi ama sanki tam tersi bir etki oluyor; her şeyden biraaz var ama herhalde o konunun ilgilisi insanları tatmin edecek kadar da yok ki hem abone, hem de izlenme sayıları görece düşük kalıyor. Bu açıdan İlker Canikligil'in eli bence çok kuvvetli değil. Belli bir popülaritesi var ama bu "Seninle 1 yıl, 24 bölüm için anlaşalım, bu süre içinde başka kanala çıkma" diyebilecek bir bütçesi/izlenme sayısı vb. yok. Ha kendisi de bunu istemiyor olabilir, sonuçta kanalının adının Flu TV olmasının sebeplerinden biri de bu olabilir.
0
alaninda gayet saygin kisiler fakat dediginiz gibi ulastigi kitle az normal sartlarda.
flu tv'nin hitap ettigi kitle bana gore kulturlenmek isteyen kultursuzler oldugundan, emrah safa hoca ya da diger kisiler salliyorum erkcan hoca kanalda belli grup tutuyor fakat bu grup kulturun tadini alinca daha cok istiyor. burada soyle bir sorun cikiyor tadini cok begenmelerine ragmen konu derinlestikce sadece tadi degil sindirmesi de gerekecek. bu kitle de zaten sindiremediginden kultursuz, bilgisiz kaliyor bir yerde.
bu nedenle canikligil'in yaptigi dogru. devam etse hem hocanin kredisi dolacak insanlar yeter bu kadar doydum bana yuzeysel bilgi yeter kulturlendim hissini aldim seklinde, sikilacaklar hem de diger programlara goz atma orani dusecek. canikligil ise yuzeysel bilginin verdigi tatminle insanlari enerjik tutarak diger iceriklere de goz attirip ayni sekilde devam etmelerini sagliyor. bu sekilde populer kalabiliyor, kitlesini iyi okuyor kisaca.
flu tv'nin hitap ettigi kitle bana gore kulturlenmek isteyen kultursuzler oldugundan, emrah safa hoca ya da diger kisiler salliyorum erkcan hoca kanalda belli grup tutuyor fakat bu grup kulturun tadini alinca daha cok istiyor. burada soyle bir sorun cikiyor tadini cok begenmelerine ragmen konu derinlestikce sadece tadi degil sindirmesi de gerekecek. bu kitle de zaten sindiremediginden kultursuz, bilgisiz kaliyor bir yerde.
bu nedenle canikligil'in yaptigi dogru. devam etse hem hocanin kredisi dolacak insanlar yeter bu kadar doydum bana yuzeysel bilgi yeter kulturlendim hissini aldim seklinde, sikilacaklar hem de diger programlara goz atma orani dusecek. canikligil ise yuzeysel bilginin verdigi tatminle insanlari enerjik tutarak diger iceriklere de goz attirip ayni sekilde devam etmelerini sagliyor. bu sekilde populer kalabiliyor, kitlesini iyi okuyor kisaca.
0
nevarki
Evimi 12500 liraya aylık mı kiraya vereyim yoksa 12000 liraya yıllık peşin mi?Rica etsem nedenli bir şekilde açıklarsanız...Şimdiden teşekkürler... (Tik'ler hemen)
Evimi 12500 liraya aylık mı kiraya vereyim yoksa 12000 liraya yıllık peşin mi?
Rica etsem nedenli bir şekilde açıklarsanız...
Şimdiden teşekkürler...
(Tik'ler hemen)
Rica etsem nedenli bir şekilde açıklarsanız...
Şimdiden teşekkürler...
(Tik'ler hemen)
0
Mali hesaptan çok kiracı riski söz konusu aslında burada.
Eğer kiracı her halükarda 1 yıl evde kalacaksa mali olarak peşin 144.000 almanız 12 taksitle 150.000 almaktan tabi ki daha iyi. Yani hiçbir yatırım yapmayıp sadece %25 faizle bankaya 144.000 koysanız 60 günlük faizi 5.917 lira ediyor, üstüne bu parayı işletmeye devam edebilirsiniz.
Eğer normalde yatırım alışkanlıklarınız varsa peşin parayı bugün alıp değerlendirebilirsiniz çünkü bundan 1 yıl sonra ne 12.500 lira bugünkü değerinde olacak ne de 150.000 lira.
Eğer kiracı her halükarda 1 yıl evde kalacaksa mali olarak peşin 144.000 almanız 12 taksitle 150.000 almaktan tabi ki daha iyi. Yani hiçbir yatırım yapmayıp sadece %25 faizle bankaya 144.000 koysanız 60 günlük faizi 5.917 lira ediyor, üstüne bu parayı işletmeye devam edebilirsiniz.
Eğer normalde yatırım alışkanlıklarınız varsa peşin parayı bugün alıp değerlendirebilirsiniz çünkü bundan 1 yıl sonra ne 12.500 lira bugünkü değerinde olacak ne de 150.000 lira.
0
11e bile dusulur, yillik +1.
fark cok az, bugun bu parayi alip yillik faize atsan bile daha karlidir. hem de kira gelecek mi ne zaman gelecek gibi dertlerden tek cirpida kurtuluyorsun.
fark cok az, bugun bu parayi alip yillik faize atsan bile daha karlidir. hem de kira gelecek mi ne zaman gelecek gibi dertlerden tek cirpida kurtuluyorsun.
0
Yıllık+1 tabiki.
Bu normalde ciddi farklar için yapılır. Misal benim bir tanıdık aylık 10 bin olan yere iki sene önce nakit 100bin vermisti. Ama sizinkinde hiç fark yok yani.
Bu normalde ciddi farklar için yapılır. Misal benim bir tanıdık aylık 10 bin olan yere iki sene önce nakit 100bin vermisti. Ama sizinkinde hiç fark yok yani.
0
açık ara farkla 12000 lira yıllık peşin.
baktım odeabank 34% faiz veriyormuş.
144000'i faize koyarsan 1 yıl sonunda 192,960 ediyor.
eğer her ay 12500 alıp faize koyarsan yıl sonunda 175,729 ediyor. (masrafları dikkate almadan)
12500 aylığın yıllık peşindeki muadili 10472.
baktım odeabank 34% faiz veriyormuş.
144000'i faize koyarsan 1 yıl sonunda 192,960 ediyor.
eğer her ay 12500 alıp faize koyarsan yıl sonunda 175,729 ediyor. (masrafları dikkate almadan)
12500 aylığın yıllık peşindeki muadili 10472.
0
kibritsuyu
arkadaşlar hatırlayanınız vardır belki, yazlıkta evimize yanaşıp gitmeyen kediyi sahiplenip ankara'ya getirmekle ilgili soru sormuştum.yaz bitti, kedi sahiplenildi, bodrum'da gezdiği bağdan bahçeden alınıp ankara'ya apartman dairesine getirildi. yediği önünde, yemediği arkasında, kaliteli mamalar, y
arkadaşlar hatırlayanınız vardır belki, yazlıkta evimize yanaşıp gitmeyen kediyi sahiplenip ankara'ya getirmekle ilgili soru sormuştum.
yaz bitti, kedi sahiplenildi, bodrum'da gezdiği bağdan bahçeden alınıp ankara'ya apartman dairesine getirildi. yediği önünde, yemediği arkasında, kaliteli mamalar, yumuşacık yataklar, sürekli sevgi, güvenli bir ortam. lakin bir yandan da alıp getirmekle hayvana kötülük mü yaptım diye düşünüyorum. adam bodrum'da sakin bir sitenin içinde püfür püfür yaşıyordu. gerçi bunun yağmuru var, soğuğu var, kışı var ne olacağı belli olmaz. ama az önce pencereye çıkıp içli içli dışarıyı seyrederken bi içim buruldu, lan dedim doğadan alıp getirdik hayvanı eve kapattık, iyi mi yaptık acaba? biz çok mutluyuz kendisiyle, kendisi de mutlu görünüyor ama acaba içten içe üzülüyor mudur, özlüyor mudur geldiği yeri?
bu kendi vicdanımı rahatlatmaya yönelik bir soru idi. asıl sorum aşağıda:
şimdi aşı vakti geliyor, veterinere götüreceğim. bu soracaklarımı veterinere sorsam kesin binlerce liraya ürün itelemeye kalkar. tecrübesi olanlardan tavsiye istiyorum. kimi diyor tüy sağlığı ve tüy dökmemesi için vitaminli şeyler var, yok efendim midesinde tüy toplanmasını önleyen macunlar var, yok bilmemne için şöyle katkılar vitaminler var. veterinere sorsam hepsini iteler, ben de acemi olduğum için alırım.
kullanımı için gereken ürünleri aldım. peki sağlığı için veterinerden kazık yemeden ihtiyacım olan, mutlaka vermelisin veya versen iyi olur diyebileceğiniz ürünler var mı?
yaz bitti, kedi sahiplenildi, bodrum'da gezdiği bağdan bahçeden alınıp ankara'ya apartman dairesine getirildi. yediği önünde, yemediği arkasında, kaliteli mamalar, yumuşacık yataklar, sürekli sevgi, güvenli bir ortam. lakin bir yandan da alıp getirmekle hayvana kötülük mü yaptım diye düşünüyorum. adam bodrum'da sakin bir sitenin içinde püfür püfür yaşıyordu. gerçi bunun yağmuru var, soğuğu var, kışı var ne olacağı belli olmaz. ama az önce pencereye çıkıp içli içli dışarıyı seyrederken bi içim buruldu, lan dedim doğadan alıp getirdik hayvanı eve kapattık, iyi mi yaptık acaba? biz çok mutluyuz kendisiyle, kendisi de mutlu görünüyor ama acaba içten içe üzülüyor mudur, özlüyor mudur geldiği yeri?
bu kendi vicdanımı rahatlatmaya yönelik bir soru idi. asıl sorum aşağıda:
şimdi aşı vakti geliyor, veterinere götüreceğim. bu soracaklarımı veterinere sorsam kesin binlerce liraya ürün itelemeye kalkar. tecrübesi olanlardan tavsiye istiyorum. kimi diyor tüy sağlığı ve tüy dökmemesi için vitaminli şeyler var, yok efendim midesinde tüy toplanmasını önleyen macunlar var, yok bilmemne için şöyle katkılar vitaminler var. veterinere sorsam hepsini iteler, ben de acemi olduğum için alırım.
kullanımı için gereken ürünleri aldım. peki sağlığı için veterinerden kazık yemeden ihtiyacım olan, mutlaka vermelisin veya versen iyi olur diyebileceğiniz ürünler var mı?
0
1) eve almasan bir iki seneye ölürdü.
2) malt + fena olmayan ya da premium kalite ve tadını sevdiği mama(acana, nd, royal canin, hills, proplan) + arada yaş mama yeterli. Gerisine bir sağlık sorunu yaşamadığı sürece gerek yok.
2) malt + fena olmayan ya da premium kalite ve tadını sevdiği mama(acana, nd, royal canin, hills, proplan) + arada yaş mama yeterli. Gerisine bir sağlık sorunu yaşamadığı sürece gerek yok.
0
1- disariyi izlemeyi gectim, telefondan kedi sesi acinca bile deliye donuyor veya televizyonda belgeselde denk gelince kedileri izliyor 10-15 dakika boyunca. bu sorudan kurtulmak mumkun degil bence, prole gibi dusunmek en iyisi.
2- mamanin yanina bazi donemlerde cim koyuyoruz iyi oluyor, tavsiye ederim. yasi ufak kediler icin cim nasil etki eder bilmiyorum, bakmak lazim.
2- mamanin yanina bazi donemlerde cim koyuyoruz iyi oluyor, tavsiye ederim. yasi ufak kediler icin cim nasil etki eder bilmiyorum, bakmak lazim.
0
Sokakta zaten uzun yaşamayacak. Evde, düzenli yemek ve ilgi gördüğü ortamda daha uzun ve mutlu yaşayacak. Bugün tırmalandım bir sokak kedisi tarafından. Sürekli birbirlerini dövüyorlar, birinin gözüne tırnak gelmiş kör olmuş. Yavrulara araba çarpıp duruyor. Bir kedinin patisi kırıktı kayboldu ortalıktan... Bir de kötü kedi şerafettin kılıklı kediler var önüne geleni zevk için döven... Yani içli içli sokağı izlemesi, sokakta yaşamasından iyidir.
Bir makalede okumuştum, kediler köpekler gibi evrimleşmemişler, sadece evrimleşmiş rolü yapıyorlarmış insanları manipüle edip avlanmakla uğraşmadan kolay besin bulabildikleri için. Düşündüğünden daha zeki ve üçkağıtçı bu kediler. Üzülme boşuna.
Bir makalede okumuştum, kediler köpekler gibi evrimleşmemişler, sadece evrimleşmiş rolü yapıyorlarmış insanları manipüle edip avlanmakla uğraşmadan kolay besin bulabildikleri için. Düşündüğünden daha zeki ve üçkağıtçı bu kediler. Üzülme boşuna.
0
Ton balıklı mama tüy sağlığına iyi geliyor. Kaliteli mama için de kendiniz biraz araştırma yapmalısınız. İçindeki oranların vs yazılı olduğu bloglar var, oradan bakıp seçin. Onun dışında malt yeterli. Biz Gourmet marka kullanıyoruz sanırım. Başka da bir şey kullanmaya gerek yok. Arada çim, yaş mama ve ödül maması verirsiniz.
Veterinerden değil de pet shoplardan daha uyguna alırsınız her şeyi.
Veterinerden değil de pet shoplardan daha uyguna alırsınız her şeyi.
0
Sahiplendiğiniz iyi olmuş daha sağlıklı yaşadığı kesin, çok çok stres belirtisi göstermiyorsa bence sıkıntısı yoktur kedi dışarı bakar camdan. Arkadaşımın sokağa çıkma özgürlüğü olan, kafasına göre dolaşan sonra geri gelip evde takılan kedisi de camdan bakardı.
Malt lazım bişey öteki türlü köh köh öksürüp tüy kusuyolar. Seveceği maltı bulmak biraz mesele olabilir ben popüler olan gimcat veriyorum yiyor.
Nadiren de o vitaminli gimcat zımbırtılardan da alıyorum ama epey nadir yani.
Haftada bir konserve (85 gram) da yaş maması var.
Ekstra ödül maması, etli çıbık falan çok alıştı benimki azaltmaya çalışıyorum. Onlar vay efendim ağız sağlığı zart zurt diyo ama pek inanasım yok ödüllerin faydasına.
Malt lazım bişey öteki türlü köh köh öksürüp tüy kusuyolar. Seveceği maltı bulmak biraz mesele olabilir ben popüler olan gimcat veriyorum yiyor.
Nadiren de o vitaminli gimcat zımbırtılardan da alıyorum ama epey nadir yani.
Haftada bir konserve (85 gram) da yaş maması var.
Ekstra ödül maması, etli çıbık falan çok alıştı benimki azaltmaya çalışıyorum. Onlar vay efendim ağız sağlığı zart zurt diyo ama pek inanasım yok ödüllerin faydasına.
0
kisa
Merhaba,mecidiyeköy civarında metrobüsten inecek birini araba ile almam lazım. hangi durakta inerse rahat bir şekilde arabaya binebilir, minimum yürüme ile?
Merhaba,
mecidiyeköy civarında metrobüsten inecek birini araba ile almam lazım. hangi durakta inerse rahat bir şekilde arabaya binebilir, minimum yürüme ile?
mecidiyeköy civarında metrobüsten inecek birini araba ile almam lazım. hangi durakta inerse rahat bir şekilde arabaya binebilir, minimum yürüme ile?
0
mecidiyeköy durağı (trump önündeki) hala aktif çalışıyorsa inebilir maksimum 2-3 dakikada ulaşır size.
0
istikamet neresi anadolu yakası mı? yoksa edirne mi?
dikkat etsin mecidiyeköyde 2 çıkış var, biri yürüyen merdivenli yerin dibine inen birde üst geçit var, üst geçit tarafı edirneye yakın ve oradan e -5'e bağlantı yok.
eğer anadolu yakası ile direk otobüs duraklarının oradan alırsınız, edirne tarafı ise trump'ın iyidir oradan direk e5'e bağlanırsın
dikkat etsin mecidiyeköyde 2 çıkış var, biri yürüyen merdivenli yerin dibine inen birde üst geçit var, üst geçit tarafı edirneye yakın ve oradan e -5'e bağlantı yok.
eğer anadolu yakası ile direk otobüs duraklarının oradan alırsınız, edirne tarafı ise trump'ın iyidir oradan direk e5'e bağlanırsın
0
mikahakkinen
sb.
sb.
0
french lover
1) https://www.gant.com.tr/gant-erkek-lacivert-regular-fit-fermuarli-ceket-7006310/2) https://www.gant.com.tr/gant-erkek-bej-regular-fit-fermuarli-ceket-7006322/ (farklı renkleri mevcut)3) https://www.massimodutti.com/tr/pamuk-kar%C4%B1s%C4%B1ml%C4%B1-fermuarl%C4%B1-ceket---studio-l088008254) https
1) www.gant.com.tr
2) www.gant.com.tr (farklı renkleri mevcut)
3) www.massimodutti.com
4) tr.tommy.com
Hangisi daha güzel ve parasını hak ediyor sizce?
2) www.gant.com.tr (farklı renkleri mevcut)
3) www.massimodutti.com
4) tr.tommy.com
Hangisi daha güzel ve parasını hak ediyor sizce?
0
hicbirinin parasini hakettigini dusunmuyorum da illa birini alacak olsam siralamam 2 4 1 3 olurdu.
0
3 guzel
ancak bu kadar para verebiliyorsam ralph lauren / polo'dan bakardim ben olsam (zaten ole yapiyorum :))
ancak bu kadar para verebiliyorsam ralph lauren / polo'dan bakardim ben olsam (zaten ole yapiyorum :))
0
3 tarzi yakisacaksa cok begendim ben.
digerleri siradan ozellikle sonuncusunu ilk basta 3,900 sandim pahali dedim 6,900 cikti :D.
digerleri siradan ozellikle sonuncusunu ilk basta 3,900 sandim pahali dedim 6,900 cikti :D.
0
Dutti tabii ki. Diğerleri polyester o pamuk. Rengi de güzel ben alsam onu alırdım. Diğerlerine bakmazdım bile.
0
3 nedense inanılmaz itici geldi, bu kombin bana lacivert takım giymiş, tütün kaçakçılığından bir sürü suç dosyası bulunan mafya stereotipini anımsattı tuhaf bir şekilde.
1 ve 4 günlük kullanmak için güzel eğer amaç buysa. 2'nin de gideri var.
3'ü başka bir kombinle görmem gerek, şu haliyle yukarda tarif ettiğim tipten başka bir görüntüde hayal edemedim.
1 ve 4 günlük kullanmak için güzel eğer amaç buysa. 2'nin de gideri var.
3'ü başka bir kombinle görmem gerek, şu haliyle yukarda tarif ettiğim tipten başka bir görüntüde hayal edemedim.
0
tavish11
Linkedin sayfamda bir bağlantıya denk geldim. Kişinin profilie bir göz attım. Avrupa'da bir üniversiteside burslu psikoloji okumuş ve Asya'da bir üniversitede burslu yüksek lisans yapmış. Buraya kadar her şey normal. Bunları yapan ne ilk ne de son kişi.Ancak bu kişi aldığı eğitimin maliyetini tek te
Linkedin sayfamda bir bağlantıya denk geldim. Kişinin profilie bir göz attım. Avrupa'da bir üniversiteside burslu psikoloji okumuş ve Asya'da bir üniversitede burslu yüksek lisans yapmış. Buraya kadar her şey normal. Bunları yapan ne ilk ne de son kişi.
Ancak bu kişi aldığı eğitimin maliyetini tek tek yazmış.
Bu şekilde eğitim ücreti yazmak görgüsüzlük mü normal mi?
Fotoğraf: hizliresim.com
Ancak bu kişi aldığı eğitimin maliyetini tek tek yazmış.
Bu şekilde eğitim ücreti yazmak görgüsüzlük mü normal mi?
Fotoğraf: hizliresim.com
0
Normal şartlarda Tl karşılığı 2M olan bir eğitim gördüm. Bu sebeple sizden aylık 40 bin-50 bin maaş talep edebilirim demeye getiriyor bence.
0
Paralı değil burslu okudum demesi için “burslu” detayı var zaten. Bu arkadaş yetinmeyip üniversitenin yıllık ücreti artı aldığı bursu da yazmış.
Evet linkedin’in tuhaf olduğu biliyorum ama bunu garipsedim. Acaba ben mi tuhafım diye bir sormak istedim
Yani istediği kadar talep etsin ama yeni mezun psikoloji mezunu olarak alacağı maaşın da bir skalası var.
Evet linkedin’in tuhaf olduğu biliyorum ama bunu garipsedim. Acaba ben mi tuhafım diye bir sormak istedim
Yani istediği kadar talep etsin ama yeni mezun psikoloji mezunu olarak alacağı maaşın da bir skalası var.
0
eğitim maliyeti dışında aldığı teşviği yazmış sanırım
akademik başarılarını metne/bağlama yedirememiş
akademik başarılarını metne/bağlama yedirememiş
0
dissendium
Merhaba. Bir tişört almıştım. Beğendim. Aynı tişörtü bir daha satın almak mantıksız mı olur? Siz bunu yapıyor musunuz?
Merhaba. Bir tişört almıştım. Beğendim. Aynı tişörtü bir daha satın almak mantıksız mı olur? Siz bunu yapıyor musunuz?
0
Mantikli olur
Guzel duz siyah tshirt gorunce 2-3 tane aliyorum
Guzel duz siyah tshirt gorunce 2-3 tane aliyorum
0
Neden olsun ki
Mavi jeans basic tshirt
3 x beyaz
3 x siyah
1 bordo
1 kırmızı
:)
Mavi jeans basic tshirt
3 x beyaz
3 x siyah
1 bordo
1 kırmızı
:)
0
aynı markanın aynı model siyah tişörtünden 8-10 tane var, mis gibi. hem rahat hem temiz.
0
98 de annem yurtdışından bir tişört almıştı. İş amaçlı 3-4 senede bir o bölgeyi ziyaret eder, eskiyen tişörtümün aynısını alırım :) Aldığım tişörtü siz hesap edin :)
0
cok bayildiysan yapabilirsin ama ben yapmiyorum zira ev kiyafet dolu. 15 sene dondure dondure giysem eskimez.
envanter degerlendirmesi yap once zaten hosuna giden tisortun vardir yeterince.
envanter degerlendirmesi yap once zaten hosuna giden tisortun vardir yeterince.
0
WithWorth
Daha gecen ding liren dunya sampiyonu olmadi mi ?Suan oynanan ediz gurelli falan turnuva ne oluyor o halde ?Hangisi daha prestijli ?
Daha gecen ding liren dunya sampiyonu olmadi mi ?
Suan oynanan ediz gurelli falan turnuva ne oluyor o halde ?
Hangisi daha prestijli ?
Suan oynanan ediz gurelli falan turnuva ne oluyor o halde ?
Hangisi daha prestijli ?
0
dunya satranc sampiyonasi en prestijli olan, yani senin soyledigin ding liren'in kazandigi. her 2 senede bir dunya sampiyonu, adaylar turnuvasini kazanan rakiple 12 oyun suren bir mac yapiyor unvanini korumak icin.
bu dunya kupasi ise adaylar turnuvasina gidecek 3 kisiyi seciyor. yani buranin ilk 3'une girip adaylar turnuvasina hak kazanip, o turnuvayi da kazanasin ki dunya sampiyonlugu macina cikabilesin.
world cup da open bir turnuva oldugundan kendince prestiji var. fakat 12 oyuna aylarca calisilmis bir mac kadar prestiji yok dunyada. 2018'de caruana bir oyunda 42 ya da 44 hamle acilis hazirligiyla oynadigi olmustu. boyle bir hazirlik yani, ismini satranc tarihine yaziyorsun kazanirsan.
bu dunya kupasi ise adaylar turnuvasina gidecek 3 kisiyi seciyor. yani buranin ilk 3'une girip adaylar turnuvasina hak kazanip, o turnuvayi da kazanasin ki dunya sampiyonlugu macina cikabilesin.
world cup da open bir turnuva oldugundan kendince prestiji var. fakat 12 oyuna aylarca calisilmis bir mac kadar prestiji yok dunyada. 2018'de caruana bir oyunda 42 ya da 44 hamle acilis hazirligiyla oynadigi olmustu. boyle bir hazirlik yani, ismini satranc tarihine yaziyorsun kazanirsan.
0
denizzz
normal abonelikte çevrimdışı müzik dinleyememek dışında premium'dan neler eksik?
normal abonelikte çevrimdışı müzik dinleyememek dışında premium'dan neler eksik?
0
Amaranta ursula
Selamlar;Bilgisayar başında çalışıyorum, müzik dinlemeden çalıştığım hiç olmamıştır. Bu ara teknoya sardım (fransızlar bu işi biliyor) ama genelde indie- rock-tekno-metal dinlerim. Aşağıdaki tekno gruplar dışında da önerilerin de başımın üstünde yeri var. Daft PunkRöyksoppEinstürzende NeubautenAirCh
Selamlar;
Bilgisayar başında çalışıyorum, müzik dinlemeden çalıştığım hiç olmamıştır. Bu ara teknoya sardım (fransızlar bu işi biliyor) ama genelde indie- rock-tekno-metal dinlerim. Aşağıdaki tekno gruplar dışında da önerilerin de başımın üstünde yeri var.
Daft Punk
Röyksopp
Einstürzende Neubauten
Air
Chemical Brothers
Red Snapper
Kavinsky
Justice
Agar Agar
Lebanon Hanover
Cevaplar için şimdiden çok teşekkür ederim.
Bilgisayar başında çalışıyorum, müzik dinlemeden çalıştığım hiç olmamıştır. Bu ara teknoya sardım (fransızlar bu işi biliyor) ama genelde indie- rock-tekno-metal dinlerim. Aşağıdaki tekno gruplar dışında da önerilerin de başımın üstünde yeri var.
Daft Punk
Röyksopp
Einstürzende Neubauten
Air
Chemical Brothers
Red Snapper
Kavinsky
Justice
Agar Agar
Lebanon Hanover
Cevaplar için şimdiden çok teşekkür ederim.
0
tekno dışı olacak biraz ama onları beğenen bunları da beğenir diyerek yazıyorum, hepsine de kefilim:
crosses (crosses yazınca grubun adı üç tane haç şeklinde çıkar bazı platformlarda, aynı isimli albüm)
sneaker pimps (bloodsport albümü)
iamx (the alternative albümü)
archive (çok albüm var, controlling crowds ile başlanabilir)
susanne sundfor (ten love songs albümü)
the black keys (turn blue)
crosses (crosses yazınca grubun adı üç tane haç şeklinde çıkar bazı platformlarda, aynı isimli albüm)
sneaker pimps (bloodsport albümü)
iamx (the alternative albümü)
archive (çok albüm var, controlling crowds ile başlanabilir)
susanne sundfor (ten love songs albümü)
the black keys (turn blue)
0
yeah yeah yeahs
massive attack
the prodigy
moby
rufus du sol
young franco
bicep
moderat
french 79
massive attack
the prodigy
moby
rufus du sol
young franco
bicep
moderat
french 79
0
archive
moby
massive attack benim de favorilerimden. Görmek mutlu etti:)
moby
massive attack benim de favorilerimden. Görmek mutlu etti:)
0
The Weeknd'in özellikle daha eski şarkılarını tavsiye ederim. Tears in the Rain, Wicked Games, The Town gibi şarkıları güzel elektronik altyapıları olan şarkılar. Kavinsky ile beraber yaptığı Odd Look diye şarkısı da vardı.
Jabberwocky diye Fransız bir grup vardı bi aralar. Onun photomaton ve holding up şarkıları vardı listemde. başka güzel şarkıları da vardır belki.
onun dışında çok popüler de Portishead yazılmamış, yani bilmediğinden değil ama bulunsun diye yazdım :d
Tarz olarak uyar mı bilmiyorum ama Kadebostany'nin güzel şarkıları oluyor tekno altyapılı. Crazy in Love coverları baya iyiydi bence.
Bi de yine tam tarz olarak uyar mı bilmiyorum ama Chet Faker belki olabilir.
Albümden ziyade tek şarkı olarak da;
Los Ageless (st. vincent) bunu bojack horseman'de dinleyip listeye eklemiştim
Apart (Kasper bjorke) bunu da yıllar önce spotify önermişti sanırım
Jabberwocky diye Fransız bir grup vardı bi aralar. Onun photomaton ve holding up şarkıları vardı listemde. başka güzel şarkıları da vardır belki.
onun dışında çok popüler de Portishead yazılmamış, yani bilmediğinden değil ama bulunsun diye yazdım :d
Tarz olarak uyar mı bilmiyorum ama Kadebostany'nin güzel şarkıları oluyor tekno altyapılı. Crazy in Love coverları baya iyiydi bence.
Bi de yine tam tarz olarak uyar mı bilmiyorum ama Chet Faker belki olabilir.
Albümden ziyade tek şarkı olarak da;
Los Ageless (st. vincent) bunu bojack horseman'de dinleyip listeye eklemiştim
Apart (Kasper bjorke) bunu da yıllar önce spotify önermişti sanırım
0
kibritsuyu
arkadaşlar yazlıktayız. etraf kedi dolu. benim oğlan da kedi hastası. nerede kedi var gider bulur getirir, sever. ankara'da evde de beslemek istiyor ama o sorumluluğu cesaret edemediğim için bugüne kadar kalkışmadım.ama burada bir kedi var. yeni çıktı. sanki evin 40 yıllık kedisi gibi kaynaştı. dest
arkadaşlar yazlıktayız. etraf kedi dolu. benim oğlan da kedi hastası. nerede kedi var gider bulur getirir, sever. ankara'da evde de beslemek istiyor ama o sorumluluğu cesaret edemediğim için bugüne kadar kalkışmadım.
ama burada bir kedi var. yeni çıktı. sanki evin 40 yıllık kedisi gibi kaynaştı. destursuz eve gidiyor, gece içeri almayınca sabaha kadar kapıda yatıyor. ailecek aşırı kanımız ısındı. yani alıp ankara'ya götürmek konusuna çok fena yükseliyorum. hatta kediye alerjim var gibi, kediyi alıp ağzıma yüzüme sürüyorum alerjim olmasın da götüreyim diye.
daha önce (1991 yılında) yine aynı yazlıkta bulduğumuz bir kediyi ankara'ya götürdük ve 13 sene bizimle yaşadı. ama o dişi idi. kısırlaştırdıktan sonra bir sıkıntı yaşamadık.
bu kedi erkek. erkek kedilerin zorluğunu hep duyuyorum. yok koku bırakıyor, sağa sola siğiyor (kuyruğu titretip fışşt diye fışkırtarak işemek). var mı öyle sıkıntıları? yoksa her kedi gibi kumuna mı yapıyor?
ya da bunların dışında erkek bir kediyi apartman dairesinde beslemenin zorluğu, söylemek isteyecekleriniz var mı?
edit:
i.imgur.com
i.imgur.com
ama burada bir kedi var. yeni çıktı. sanki evin 40 yıllık kedisi gibi kaynaştı. destursuz eve gidiyor, gece içeri almayınca sabaha kadar kapıda yatıyor. ailecek aşırı kanımız ısındı. yani alıp ankara'ya götürmek konusuna çok fena yükseliyorum. hatta kediye alerjim var gibi, kediyi alıp ağzıma yüzüme sürüyorum alerjim olmasın da götüreyim diye.
daha önce (1991 yılında) yine aynı yazlıkta bulduğumuz bir kediyi ankara'ya götürdük ve 13 sene bizimle yaşadı. ama o dişi idi. kısırlaştırdıktan sonra bir sıkıntı yaşamadık.
bu kedi erkek. erkek kedilerin zorluğunu hep duyuyorum. yok koku bırakıyor, sağa sola siğiyor (kuyruğu titretip fışşt diye fışkırtarak işemek). var mı öyle sıkıntıları? yoksa her kedi gibi kumuna mı yapıyor?
ya da bunların dışında erkek bir kediyi apartman dairesinde beslemenin zorluğu, söylemek isteyecekleriniz var mı?
edit:
i.imgur.com
i.imgur.com
0
kısırlaştırılmış iki kardeş erkek kedi var, akarı kokarı yok :D
10 senedir ilk aldığımız haftalar hariç kum dışına yaptığına denk geldiklerim benim eşekliğimden, kumun temizliği aksadığından oldu. onu da yapmıyorlar artık temizle diye belli ediyorlar resmen kumda bir sıkıntı varsa.
zorluğu hep kaçma korkusundan kapı, pencere açamama sıkıntısı var onu da sineklikle falan çözdük olabildiği kadar. bir zorluk da tüy meselesi.
imgur.com şunun ne sıkıntısı olur :D
10 senedir ilk aldığımız haftalar hariç kum dışına yaptığına denk geldiklerim benim eşekliğimden, kumun temizliği aksadığından oldu. onu da yapmıyorlar artık temizle diye belli ediyorlar resmen kumda bir sıkıntı varsa.
zorluğu hep kaçma korkusundan kapı, pencere açamama sıkıntısı var onu da sineklikle falan çözdük olabildiği kadar. bir zorluk da tüy meselesi.
imgur.com şunun ne sıkıntısı olur :D
0
mutlaka kısırlaştırın. sağa sola bırakmaz böylece. başka da bir zorluğu yoktur erkek kedinin.
0
kisirlastirdiginiz surece sigme derdiniz olmaz. (en azindan bizde oyle oldu)
hep erkek kedimiz oldu bir sikinti yasamadik.
gule gule'nin bahsettigi gibi, iyi bir sineklik sorunu cozecektir. akordeon tipi sinekligin altindan geciyorlar haberiniz olsun.
@gule gule, off masallah!
hep erkek kedimiz oldu bir sikinti yasamadik.
gule gule'nin bahsettigi gibi, iyi bir sineklik sorunu cozecektir. akordeon tipi sinekligin altindan geciyorlar haberiniz olsun.
@gule gule, off masallah!
0
Benim de iki yaşında erkek kedim var, bebekliğinden beri bende, 1 yaşındayken kısırlaştırdım, sıkıntısı sorunu yok, kumunu gösterdiğim ilk günden beri başka bir yere tuvaletini yaptığını görmedim, kendi halinde takılıyor.
0
7.ayda kısırlaştırdım, koku bırakırsa hemen kısırlaştırırlar erkekler dişiler gibi kısırlaşması problem değil
ön denemeyi yaptıysanız mis gibi işte demekki bir sorun yok yazmamışsınız alın götürün tepe tepe sevin
ve lütfen camlarınıza file yaptırın, sineklikten kaç kedi düştü tanıdığım, kendiniz yapabilirsiniz tüm evdeki açılan camlara file yapın
ön denemeyi yaptıysanız mis gibi işte demekki bir sorun yok yazmamışsınız alın götürün tepe tepe sevin
ve lütfen camlarınıza file yaptırın, sineklikten kaç kedi düştü tanıdığım, kendiniz yapabilirsiniz tüm evdeki açılan camlara file yapın
0
ya herkes file diyor sineklik diyor. kaçar diyor, düşer diyor. hani zemin katlardan kaçmasını anlarım. içgüdülerine yenilir. ama dediğim gibi 13 sene kedi besledim. o da yazlıkta bulduğum sokak kedisi idi. apartmanın 5. katında 13 yıl yaşadı. balkona da çıktı, balkon kenarına da çıktı. hatta pencerenin dışındaki bir karışlık pervaza çıkıp gezerdi. hatta salak gidip en sondan sarkardı. bir sefer bile düşmedi. 2004'te doğal sebeplerle uğurladık kendisini.
yeni nesil mi meraklı, yoksa doğma yetişme tarzına göre farklılık olabilir mi? yani bu da sokak kedisi. evde doğmadı, eve kapalı büyümedi. sokakta doğdu ve büyüdü (5-6 aylık olduğunu tahmin ediyorum, alttaki süt köpek dişleri duruyor daha). acaba sokak serserisi olduğu için, evde doğmadığı için biraz daha dayanıklı, tedbirli yetişiyor olabilirler mi?
yeni nesil mi meraklı, yoksa doğma yetişme tarzına göre farklılık olabilir mi? yani bu da sokak kedisi. evde doğmadı, eve kapalı büyümedi. sokakta doğdu ve büyüdü (5-6 aylık olduğunu tahmin ediyorum, alttaki süt köpek dişleri duruyor daha). acaba sokak serserisi olduğu için, evde doğmadığı için biraz daha dayanıklı, tedbirli yetişiyor olabilirler mi?
0
su akordiyon sineklikten var arka balkonda iki gece once bi baktim gecmis altindan takiliyor odum koptu, altindan gecerken hizini alamasa sikinti.
birde burasi kusu bol olan yer surekli geliyor konuyorlar balkonda mermere, kediler direkt atliyor cama. yanlislikla acik kalsa o kusa atlasa ucacak 4.kattan. yani tedbir olmasa icim hic rahat etmez benim yoksa kedinin atlayacagindan degil. evde guvenli alanda atlayamayacagini bildigi yere tenezzul bile etmeyen kedi balkondan zaten atlamaz heralde durduk yere.
bu arada ben de hic dusen kedi gormedim, ama illa ki vardir sokak ya da ev kedisi olmasi etkilemiyordur bence.
birde burasi kusu bol olan yer surekli geliyor konuyorlar balkonda mermere, kediler direkt atliyor cama. yanlislikla acik kalsa o kusa atlasa ucacak 4.kattan. yani tedbir olmasa icim hic rahat etmez benim yoksa kedinin atlayacagindan degil. evde guvenli alanda atlayamayacagini bildigi yere tenezzul bile etmeyen kedi balkondan zaten atlamaz heralde durduk yere.
bu arada ben de hic dusen kedi gormedim, ama illa ki vardir sokak ya da ev kedisi olmasi etkilemiyordur bence.
0
her kedi ayni degil. ben istanbulda 11.katta oturuyorum, akordeon sinekligin altindan gecip balkona cikiyor sipa, bir kusa degmez diye dusundugumden cam acmiyorum :)
su an 13 yasinda olan diger kedimiz gencken 6. kattan dustu, pervaza cikmis, o incecik yerden de duzgun donemedi ve gozlerimin onunde asagi uctu, aklim nasil cikti anlatamam size.
artik aramizda olmayan bir diger kedimiz de genckken 1.5 kat asagidaki verandaya ucmus, alt komsunun odasina girip gecenin bir yarisi ortaligi dagitmisti :)
her biri ayri bir karakter.
gule gule'nin de yazdigi gibi, benim icim rahat etmiyor, bir kusa bir kelebege degmez seklinde dusunuyorum.
delikanli pek bir guzel!
su an 13 yasinda olan diger kedimiz gencken 6. kattan dustu, pervaza cikmis, o incecik yerden de duzgun donemedi ve gozlerimin onunde asagi uctu, aklim nasil cikti anlatamam size.
artik aramizda olmayan bir diger kedimiz de genckken 1.5 kat asagidaki verandaya ucmus, alt komsunun odasina girip gecenin bir yarisi ortaligi dagitmisti :)
her biri ayri bir karakter.
gule gule'nin de yazdigi gibi, benim icim rahat etmiyor, bir kusa bir kelebege degmez seklinde dusunuyorum.
delikanli pek bir guzel!
0
kediyi bugün veterinere götürüp sağlık kontrollerini yaptırdım. 6-7 aylık olduğunu söyledi. kısırlaştırma işleminin yapılabileceğini ama 1 yaşından önce önermediğini söyledi. dış parazit damlasını yaptı, iç paraziti de 2 gün sonra yapmam için bana verdi, haftaya da kontrole çağırdı.
yani ben bu kediyi görünen o ki, 5-6 ay daha kısırlaştıramayacağım. e şimdi ankara'da evin içinde oraya buraya siğip duracak mı? yoksa barınak 6-7 aylık sokak kedisini ücretsiz kısırlaştırıyor. yaşını beklemeden yaptırayım mı?
yani ben bu kediyi görünen o ki, 5-6 ay daha kısırlaştıramayacağım. e şimdi ankara'da evin içinde oraya buraya siğip duracak mı? yoksa barınak 6-7 aylık sokak kedisini ücretsiz kısırlaştırıyor. yaşını beklemeden yaptırayım mı?
0
6-7 aylıkken kısırlaştırmıştık biz de. neden önermediğini söyledi mi acaba ben de merak ettim. bir ihtimal aklıma gelen idrar yollarıyla ilgili hastalıklar ama onun da yanlış bilgi olduğunu söylemişlerdi zamanında o yüzden içimiz rahattı.
bugüne kadar iki kediden birisinin sancılı dönemi olmuştu operasyon gerektirecek, başka sıkıntı çıkmadı. diğer veterinerlerle de en azından telefonda konuşmak iyi olabilir. bu kediye özel bir durumda olabilir belki.
ben olsam barınağa götürürdüm kısırlaştırmak için.
bugüne kadar iki kediden birisinin sancılı dönemi olmuştu operasyon gerektirecek, başka sıkıntı çıkmadı. diğer veterinerlerle de en azından telefonda konuşmak iyi olabilir. bu kediye özel bir durumda olabilir belki.
ben olsam barınağa götürürdüm kısırlaştırmak için.
0
başka bir tıbbi sebebi var mı bilemem de benim veterinere neden erken kısırlaştırılmıyor diye sorduğumda uğraşmak istemiyoruz çok küçük oluyor her şey demişti :)
0
barınak dese uğraşmak istemiyoruz diye anlarım da, 2-3 bin lirayı cukkalamak dururken niye uğraşmak istemesin ki?
yine temmuz'da 5-6 aylıkken sahiplendiğimiz dişi kediyi ocak ayında bauuu bauuu diye bağırmalara başlayınca kısırlaştırmıştık 1992 yılında. sonra o kedi obez oldu. göbeğini yerlerde sürüyerek yürüyen 10+ kg bir danaya döndü. yani hormonal problemler yaşayıp kilo falan alır mı diye korkuyorum.
yine temmuz'da 5-6 aylıkken sahiplendiğimiz dişi kediyi ocak ayında bauuu bauuu diye bağırmalara başlayınca kısırlaştırmıştık 1992 yılında. sonra o kedi obez oldu. göbeğini yerlerde sürüyerek yürüyen 10+ kg bir danaya döndü. yani hormonal problemler yaşayıp kilo falan alır mı diye korkuyorum.
0
fazla dikkat gerektirdiğinden belki öteliyor bilemedim ki. kısırlaştırıldıklarında kilo alma olayı yaygın olan bi şey. öte yandan kısırlaştırmadığınızda olacak başka sağlık sorunları var. koku bırakması da cabası.
0
kibrit,
benim kedi saldırgandı 4 aylıkken veteriner kısırlaştırabiliyoruz dedi, o sırada lokasyon yüzünden veteriner değiştirdim 7.ayda yapalım dedi, kendim araştırınca ki ciddili tez yazıları okudum 5 aylık ve sonrası(kedinin gelişim geriliği yoksa, kan tahlilleri vs normalse) erkek kedilerin kısırlaşması için ideal olduğunu amerikalı veterinerler söylüyor. ha tabiki avrupa durur mu onlarda 1 sene sonrası kısırlaştırma öneriyorlar, sebebi üriner problemler(üriner sistemin gelişmesiymiş), ama amerikalılar araştırmış 100 denek içinde çok az kedi erken kısırlaştığı için ürüner sorun yaşamış.
üriner sıkıntı ne demek erkek kedinin idrar kanalı s şeklinde kısırlaştıktan sonra tıkanıyor kristalleşme oluyor çocuk çişini yapamıyor o yüzden sürekli kumu temizlerken kontrol edicen çiş yapılmış mı, kilo aldırmıcan ve kısır mama vericen ki hasta olup bir ton sonda takılmasın.
şimdi erkek kedilerde veterinerimin söylemesine göre bu püskürtme ve kızışma olayına girmeden kısırlaşınca kedide sende rahat edersin dedi, bu olayları öğrendikten sonra kısırlaştırsanda bu huyundan ve tüm ekolu alanlarda mavvvvvlamasının önüne geçemeyeceğimi söyledi, o yüzden kısırlaştırmakta yarar var,
eğer saldırgan değilse ve çok belirti vermiyosa acele etme 1-2 ay daha bekle, file yaptır demiştim dimi lütfen yaptır, dün 8. kattan düştü bi uyuşuk çocuğun düştüğünü 5 saat sonra farketmişler bide :(
ps. sakın barınakta kısırlaştırma, kasaplar,
benim kedi saldırgandı 4 aylıkken veteriner kısırlaştırabiliyoruz dedi, o sırada lokasyon yüzünden veteriner değiştirdim 7.ayda yapalım dedi, kendim araştırınca ki ciddili tez yazıları okudum 5 aylık ve sonrası(kedinin gelişim geriliği yoksa, kan tahlilleri vs normalse) erkek kedilerin kısırlaşması için ideal olduğunu amerikalı veterinerler söylüyor. ha tabiki avrupa durur mu onlarda 1 sene sonrası kısırlaştırma öneriyorlar, sebebi üriner problemler(üriner sistemin gelişmesiymiş), ama amerikalılar araştırmış 100 denek içinde çok az kedi erken kısırlaştığı için ürüner sorun yaşamış.
üriner sıkıntı ne demek erkek kedinin idrar kanalı s şeklinde kısırlaştıktan sonra tıkanıyor kristalleşme oluyor çocuk çişini yapamıyor o yüzden sürekli kumu temizlerken kontrol edicen çiş yapılmış mı, kilo aldırmıcan ve kısır mama vericen ki hasta olup bir ton sonda takılmasın.
şimdi erkek kedilerde veterinerimin söylemesine göre bu püskürtme ve kızışma olayına girmeden kısırlaşınca kedide sende rahat edersin dedi, bu olayları öğrendikten sonra kısırlaştırsanda bu huyundan ve tüm ekolu alanlarda mavvvvvlamasının önüne geçemeyeceğimi söyledi, o yüzden kısırlaştırmakta yarar var,
eğer saldırgan değilse ve çok belirti vermiyosa acele etme 1-2 ay daha bekle, file yaptır demiştim dimi lütfen yaptır, dün 8. kattan düştü bi uyuşuk çocuğun düştüğünü 5 saat sonra farketmişler bide :(
ps. sakın barınakta kısırlaştırma, kasaplar,
0
sonayaklastik
Videoda dediği anlaşılmıyorhttps://youtu.be/oyo0t1oLT4UVideonun 5. dakika 30. saniyesi ile 5. dakika 35. saniyesi arasındaki söylediği kısa cümle anlaşılmıyor anlayanlar olurlarsa yazarlarsa çok sevinirim
Videoda dediği anlaşılmıyor
youtu.be
Videonun 5. dakika 30. saniyesi ile 5. dakika 35. saniyesi arasındaki söylediği kısa cümle anlaşılmıyor anlayanlar olurlarsa yazarlarsa çok sevinirim
youtu.be
Videonun 5. dakika 30. saniyesi ile 5. dakika 35. saniyesi arasındaki söylediği kısa cümle anlaşılmıyor anlayanlar olurlarsa yazarlarsa çok sevinirim
0
kahver
Selamlar.dostlar, ben bu komedi dizi ve filmlerini önerenlerden biraz şikayetçiyim. Hiç bilmeyenler için evet klişe olmuş diziler ve filmler önerilebilir, izlettirilebilir. Ama hayatı komedi dizisi ve filmi izlemekle geçmiş insanlara karşı biraz daha rafine öneriler verilir.himym, the office, friend
Selamlar.
dostlar, ben bu komedi dizi ve filmlerini önerenlerden biraz şikayetçiyim. Hiç bilmeyenler için evet klişe olmuş diziler ve filmler önerilebilir, izlettirilebilir. Ama hayatı komedi dizisi ve filmi izlemekle geçmiş insanlara karşı biraz daha rafine öneriler verilir.
himym, the office, friends, seinfeld, modern family...yani onedio'nun bile vereceği cevaplarda olan öneriler değil istediğim.
çok spesifik şeyler de aramıyorum artık. misal ben the office, peep show, trailer park boys gibi mockumentary tarzı şeyleri seven birisiyim ama hepsini izledim bu türün.
normal komedi de olur, hikayeli, sitcomlu çerezlik fark etmez. güzel vakit geçirtsin, ağızda hoş bir sada bıraksın yeterli. dizi film izleme sitelerine girip komediyi seçip arayıp her dizinin pilot bölümünü de izlemekten sıtkım sıyrıldı.
son yıllarda (2020, 21, 22, 23) çekilmiş, ortalama keyifli komedi dizi ve filmi önerisi istiyorum bu kadar.
dostlar, ben bu komedi dizi ve filmlerini önerenlerden biraz şikayetçiyim. Hiç bilmeyenler için evet klişe olmuş diziler ve filmler önerilebilir, izlettirilebilir. Ama hayatı komedi dizisi ve filmi izlemekle geçmiş insanlara karşı biraz daha rafine öneriler verilir.
himym, the office, friends, seinfeld, modern family...yani onedio'nun bile vereceği cevaplarda olan öneriler değil istediğim.
çok spesifik şeyler de aramıyorum artık. misal ben the office, peep show, trailer park boys gibi mockumentary tarzı şeyleri seven birisiyim ama hepsini izledim bu türün.
normal komedi de olur, hikayeli, sitcomlu çerezlik fark etmez. güzel vakit geçirtsin, ağızda hoş bir sada bıraksın yeterli. dizi film izleme sitelerine girip komediyi seçip arayıp her dizinin pilot bölümünü de izlemekten sıtkım sıyrıldı.
son yıllarda (2020, 21, 22, 23) çekilmiş, ortalama keyifli komedi dizi ve filmi önerisi istiyorum bu kadar.
0
silicon valley, 2-3 sene önce final yaptı. biraz daha farklı bu saydıklarınızdan ama keyifli diziydi.
0
Kara mizah dusunursen, son zamanlardan:
The Menu (2022)
m.imdb.com
Ama ayni zamanda gerilim filmi. Ilginc bir film bence.
The Menu (2022)
m.imdb.com
Ama ayni zamanda gerilim filmi. Ilginc bir film bence.
0
valla birinin neyi izleyip neyi izlemediğini bilmek mümkün değil. benim az bilinen diye düşündüğümü sen de izlemişsindir ama çok biliniyor diye önermediğimi atlamışsındır belli olmaz bu işler. ama deneyelim:
a touch of cloth www.imdb.com ingiliz mizahını seviyorsan epey güleceğin bir mini dizi.
aaltra www.imdb.com epey başarılı bir kara mizah filmi
son yıllarda doğru düzgün komedi filmi çıkmadı ama 2019'dan between two ferns: the movie ve çok komik olmasa da son yıllardaki yoklukta eğlencesi ve saçmalığıyla fena gitmeyen cocaine bear ve ne kadar komedi sayıldığından emin olmadığım ama eğlenceli bir film olarak gördüğüm ve epey sevdiğim 2020 yapımı the hunt www.imdb.com var.
a touch of cloth www.imdb.com ingiliz mizahını seviyorsan epey güleceğin bir mini dizi.
aaltra www.imdb.com epey başarılı bir kara mizah filmi
son yıllarda doğru düzgün komedi filmi çıkmadı ama 2019'dan between two ferns: the movie ve çok komik olmasa da son yıllardaki yoklukta eğlencesi ve saçmalığıyla fena gitmeyen cocaine bear ve ne kadar komedi sayıldığından emin olmadığım ama eğlenceli bir film olarak gördüğüm ve epey sevdiğim 2020 yapımı the hunt www.imdb.com var.
0
Çok yeni değil ama son sezonu geçen sene final yaptığı için dahil ediyorum. Ne kadar popüler ve bilindik bir dizi bilmiyorum ama Derry Girls bence oldukça keyifli bir komedi dizisiydi.
Bi de animasyon seviyorsanız Inside Job'a bakabilirsiniz. Maalesef Netflix yeni sezon onayı vermediği için yarıda bitti ama yayımlanan bölümleri gayet keyifli.
Bi de animasyon seviyorsanız Inside Job'a bakabilirsiniz. Maalesef Netflix yeni sezon onayı vermediği için yarıda bitti ama yayımlanan bölümleri gayet keyifli.
0
sekizdokuzon
Malumunuz İstanbul şartlarında ayrı eve çıkmak hayal değil hayalden öte bir hal aldı. Ev arkadaşlığını burada iki kez, yurtdışında bir kez denedim. Bence iyi bir ev arkadasiyim, sessiz sakinim. Ortak alanların temizliğine dikkat ederim, sorumluluklarımı bilirim. Ama karşı taraftan ne beklemem gerekt
Malumunuz İstanbul şartlarında ayrı eve çıkmak hayal değil hayalden öte bir hal aldı. Ev arkadaşlığını burada iki kez, yurtdışında bir kez denedim. Bence iyi bir ev arkadasiyim, sessiz sakinim. Ortak alanların temizliğine dikkat ederim, sorumluluklarımı bilirim. Ama karşı taraftan ne beklemem gerektigi konusunda bazı zamanlarda kafam karışıyor.
Ben kendimi kısaca tanıtayım, siz de bana "Şöyle biriyle kensinlikle aynı eve cikma" ya da "Şöyle birini bulursan kaçırma" deyin. Bu sitede gerçekten nokta atışı cevaplar okuyorum3ve açıkçası onlardan birkaç tanesine ihtiyaç duyuyorum :)
Öncelikle çok genc biri değilim ve hayatımın hiçbir döneminde çok aktif bir sosyal hayatım olmadı. Asosyal değilim ama zor açılan insanlardanim, gerçi 30 yaşımdan sonra çenem düşmeye başladı ama yine de tanımadığım insanlarla çok rahat iletişim kuramam her zaman. İnsanlarla yakın olmayı, insanları dinlemeyi,. anlamayı severim ama her başları sıkıştığında beni aramalarını istemem. Güçlü, haat dolu insanlardan hoşlanırım. Tavsiye vermekte iyi değilimdir ama dediğim gibi dinlerim, günün sonunda herkes kendi sorununu kendi çözsün isterim.
Burç da söyleyebilirim, bu sefer cidden nokta atışı olsun, doğru ev arkadaşını bulayım istiyorum. Burcum balık. Matematik okudum, İstanbul'dan çok çıkmadım. 36 yaşındayım, kadınım. Sevgilim yok, bu sene kariyere odaklanicam. Yani bir sene daha sevgilim olmaz.
Bu bilgiler ışığında sizce nasıl bir insanla ev arkadaşı olmalıyım?
Teşekkür ederim şimdiden. İyi akşamlar diliyorum.
Ben kendimi kısaca tanıtayım, siz de bana "Şöyle biriyle kensinlikle aynı eve cikma" ya da "Şöyle birini bulursan kaçırma" deyin. Bu sitede gerçekten nokta atışı cevaplar okuyorum3ve açıkçası onlardan birkaç tanesine ihtiyaç duyuyorum :)
Öncelikle çok genc biri değilim ve hayatımın hiçbir döneminde çok aktif bir sosyal hayatım olmadı. Asosyal değilim ama zor açılan insanlardanim, gerçi 30 yaşımdan sonra çenem düşmeye başladı ama yine de tanımadığım insanlarla çok rahat iletişim kuramam her zaman. İnsanlarla yakın olmayı, insanları dinlemeyi,. anlamayı severim ama her başları sıkıştığında beni aramalarını istemem. Güçlü, haat dolu insanlardan hoşlanırım. Tavsiye vermekte iyi değilimdir ama dediğim gibi dinlerim, günün sonunda herkes kendi sorununu kendi çözsün isterim.
Burç da söyleyebilirim, bu sefer cidden nokta atışı olsun, doğru ev arkadaşını bulayım istiyorum. Burcum balık. Matematik okudum, İstanbul'dan çok çıkmadım. 36 yaşındayım, kadınım. Sevgilim yok, bu sene kariyere odaklanicam. Yani bir sene daha sevgilim olmaz.
Bu bilgiler ışığında sizce nasıl bir insanla ev arkadaşı olmalıyım?
Teşekkür ederim şimdiden. İyi akşamlar diliyorum.
0
Ortak giderler konusunda ödeme gününü geçiren biri:
- ayy ya unuttuuum..
- bu ay biraz sıkıştım.. diyenden 2 km. uzak durun.
- ayy ya unuttuuum..
- bu ay biraz sıkıştım.. diyenden 2 km. uzak durun.
0
bugüne kadar kimseyle sorun yaşamadım ama bir şekilde spor yapan/spor salonuna giden kişilerle hep olumlu geçti oda/ev arkadaşlıklarım. böyle biri varsa kaçırmayın derim.
bunun yanında en önemli kısmı yazmamışsınız sigara içiyor musunuz, içmiyorsanız tolere etmezdim ben olsam içeni.
bunun yanında en önemli kısmı yazmamışsınız sigara içiyor musunuz, içmiyorsanız tolere etmezdim ben olsam içeni.
0
ödemeleri aksatmasın
ev temizliğini senin kadar önemsesin
sigara durumunu konuşun
ve eve misafir getirme konusunu konuşun
eve çok sık arkadaşları ve sevgilisi geliyorsa kendi evinin rahatlığını yaşayamıyorsun evde yabancı biri var hissi oluyor hep
ev temizliğini senin kadar önemsesin
sigara durumunu konuşun
ve eve misafir getirme konusunu konuşun
eve çok sık arkadaşları ve sevgilisi geliyorsa kendi evinin rahatlığını yaşayamıyorsun evde yabancı biri var hissi oluyor hep
0
çok zor bir karar fakat ev arkadaşı deneyimi olan birini tercih edin derim. benim sürüyle ev arkadaşım oldu problem yaşadıklarım hep ortak bir evde yaşadığını unutanlar oldu.
kişiliği çok yakın gelebilir fakat aynı evde yaşayınca insanlar bazen sinir bozucu olabiliyor. potansiyel ev arkadaşlarınıza "eğlenceli insan biz bunla takılırız" diye bakmayın. sorumluluğunu biliyor ve ufak tefek şeyleri tolere edebiliyor olması gerekir. arkadaşlık da olursa pastanın çileği ama diğeri daha önemli.
kişiliği çok yakın gelebilir fakat aynı evde yaşayınca insanlar bazen sinir bozucu olabiliyor. potansiyel ev arkadaşlarınıza "eğlenceli insan biz bunla takılırız" diye bakmayın. sorumluluğunu biliyor ve ufak tefek şeyleri tolere edebiliyor olması gerekir. arkadaşlık da olursa pastanın çileği ama diğeri daha önemli.
0
Sorun yaşadığım insanları da söyleyeyim: üniversitedeki ev arkadaşım pasif agresif ve asosyaldi. Rahatsız olduğu şeyleri yüz yüze konuşmak yerine mesajla söylerdi. Zamanla çok absurd şeylerden rahatsız olmaya başladı, öyle bitti. Diğeri aşırı sosyal ve görünürde özgüvenli bir kızdı ama çok kırılgandı. Eleştiri kabul etmiyordu, baskınlık kurmak istiyordu. Beni sürekli elestiriyordu, burası benim evim sen sonradan geldin diyordu. Bir de çok sık misafir ağırladı. Onunla da iki ay birlikte kalmıştık.
Bu iki insanın da tonla pozitif özelliği vardı tabii ama bu tavırları bizi kopma noktasına getirmişti.
Bu iki insanın da tonla pozitif özelliği vardı tabii ama bu tavırları bizi kopma noktasına getirmişti.
0
İki güne bir sevgilisini çağıran, her hafta sonu arkadaşlarını toplayan biriyle zor yaparsınız.
Ortak giderler konusunda hassas olmalı.
Temizlik, derli topluluk konusunda size yakın olmalı. Sizde azsa az, çoksa çok.
Fazla teklifsiz insanlar vardır. Bir gün bakarsınız, en sevdiğiniz tişörtünüz onda. Ya da parfümünüze ortak çıkmış. Uzak durulası insanlar.
Tatilden döndüğünüz sabah bir bakıyorsunuz sizin odada sizin yatakta onun bi arkadaşı. Nasıl olsa burada değil, kal birkaç gün demiş.
Sevgilisiyle toksik ilişkili kızlar vardır. Akşamları kız salya sümük, geceyarısını geçince sarhoş sevgili kişisi kapıyı yumrukluyor.
Telefonu kulağında düşmeyen kızlar vardır. 7x24 konuşan
Yaptığın yemeğe ortak ama hiçbişeye katkısı olmayan kızlar vardır. Tam bulaşık vakti, ojelerini yeniler.
Evde ses olsun diye 7x24 tv açan kızlar var. ne yapacaksa sesi.
Ortak giderler konusunda hassas olmalı.
Temizlik, derli topluluk konusunda size yakın olmalı. Sizde azsa az, çoksa çok.
Fazla teklifsiz insanlar vardır. Bir gün bakarsınız, en sevdiğiniz tişörtünüz onda. Ya da parfümünüze ortak çıkmış. Uzak durulası insanlar.
Tatilden döndüğünüz sabah bir bakıyorsunuz sizin odada sizin yatakta onun bi arkadaşı. Nasıl olsa burada değil, kal birkaç gün demiş.
Sevgilisiyle toksik ilişkili kızlar vardır. Akşamları kız salya sümük, geceyarısını geçince sarhoş sevgili kişisi kapıyı yumrukluyor.
Telefonu kulağında düşmeyen kızlar vardır. 7x24 konuşan
Yaptığın yemeğe ortak ama hiçbişeye katkısı olmayan kızlar vardır. Tam bulaşık vakti, ojelerini yeniler.
Evde ses olsun diye 7x24 tv açan kızlar var. ne yapacaksa sesi.
0
sacrilegious
Nasıl anlatabilirim bilmiyorum ama esmer bireye yakışabilecek fresh yazlık bir koku arıyoruz. Çok şekerli ya da çok baharatlı bir koku olmamalı, kolonya gibi de kokmamalı. Var mıdır önerisi olan?Teşekkürler
Nasıl anlatabilirim bilmiyorum ama esmer bireye yakışabilecek fresh yazlık bir koku arıyoruz. Çok şekerli ya da çok baharatlı bir koku olmamalı, kolonya gibi de kokmamalı. Var mıdır önerisi olan?
Teşekkürler
Teşekkürler
0
Ucuz olması beklentinize ters gelir mi bilmiyorum ama şu parfüm bence tarifinize uygun, en azından deneme şansınız olursa bakabilirsiniz: www.lcwaikiki.com
0
bleu de chanel ya da bvlgari aqva marine.
ikincisini belki beğenmezsiniz ama ilki her türlü tatmin eder klasik.
ikincisini belki beğenmezsiniz ama ilki her türlü tatmin eder klasik.
0
unidentified floating object
birçok kez burada bu konuda soru yazdım sildim, bu da onlardan olacak, çünkü görünce moralim bozuluyor ama neyse artık. aylar önce 4.5 senelik ilişkim bitti. burada ne zaman unutulur odaklı derbeder bi soru da sormuştum. ilişki süresinin yarısı vs denmişti. hem kendi okumalarım hem gözlemlerim dolay
birçok kez burada bu konuda soru yazdım sildim, bu da onlardan olacak, çünkü görünce moralim bozuluyor ama neyse artık. aylar önce 4.5 senelik ilişkim bitti. burada ne zaman unutulur odaklı derbeder bi soru da sormuştum. ilişki süresinin yarısı vs denmişti. hem kendi okumalarım hem gözlemlerim dolayısıyla unutmadan başkasıyla görüşmeyi ben de mantıklı bulmamıştım. karşımdaki insana haksızlık da olur demiştim ki aslında başkasıyla konuşunca bile eski sevgilimi aldatıyor gibi hissediyordum. gel gelelim bu konuya da genelleyerek bakmak doğru değil galiba. sonuçta ben 4.5 yıllık ilişkiden çıktıysam eski sevgilim de çıktı ve o şu an 1 aydır biriyle berabermiş bile. (hem de arkadaşım dediği, benim için sildiği biriyle <3) şimdilerde evlilik planlıyorlar fln, ne güzel. yani unutmakla kalmamış, yuva kuracak yakında. artık başkasının sevgilisi olan birine hisler beslediğim için ayrıca kızgınım kendime ama neyse konu bu değil, çözücem zaten. ben halihazırda başka ilişkiye hazır veya istekli değilim, sevgilisi olduğunu öğrenmeden önce eski sevgilimle iletişime geçmeyi düşünüyordum hatta, sorun yaratan hallerimi düzeltmiştim vs. bomboş hayaller. neyse konu dağılıyor.
soru: acaba ben bu eskiyi unutmadan başkasıyla olmama meselesini fazla mı ciddiye alıyorum? belki de unutmanın yolu bu mudur? biriyle konuşmak için enerji şöyle dursun yaşama hevesim bile yok ama buna mı zorlamak lazım? denedikçe mi değişir kafam, beklentilerim fln? flört mlört berbat olduğum şeyler üstelik. bilmiyorum yani ne yapmalı? deneyimlere dayanan yanıtlar çok daha iyi oluyor eğer varsa. hani şey gibi, çok aşıktım, ayrılınca öldüm bittim ama asıl ondan sonra gerçek aşkı buldum gibi. :)
soru: acaba ben bu eskiyi unutmadan başkasıyla olmama meselesini fazla mı ciddiye alıyorum? belki de unutmanın yolu bu mudur? biriyle konuşmak için enerji şöyle dursun yaşama hevesim bile yok ama buna mı zorlamak lazım? denedikçe mi değişir kafam, beklentilerim fln? flört mlört berbat olduğum şeyler üstelik. bilmiyorum yani ne yapmalı? deneyimlere dayanan yanıtlar çok daha iyi oluyor eğer varsa. hani şey gibi, çok aşıktım, ayrılınca öldüm bittim ama asıl ondan sonra gerçek aşkı buldum gibi. :)
0
Kabullen ve devam et diye deyimleri var gavurların. Melankoli kafasından çıkman lazım. Yas tutmuşsun yeterince. Sanıyorum ki hala söylemek istediğin şeyler var karşıya. Rol play yapacak birini bul, ex rolünü yapsın sana, söyleyeceklerini söyle ve vedalaş. Konuyu kapatmak için güzel bir yöntemdir ben yaptırıyorum insanlara, işe yarıyor. Sonra da hayatına devam et yalnız veya değil.
0
boynuzun tillahını yemiş biri olarak çok iyi anlıyorum durumu. 1 seneye yakın kendime gelememiştim.
soruya cevap olarak yok zaman geçsin düzelir, her şeyin ilacı zaman vs. (utanmasa zaman verecek hatta vermişler yok ilişkinin yarı süresiymiş falan filan) laflarına katılmıyorum. zamanın kendisinde bir sihir yok, sihirli kısım değişim. bir şey değişmiyorsa daha da derbeder oluyor çıkıyorsun zaman geçtikçe (kendimde ve bu durumu yaşayanlarda gözlemlediğim). ben de yok hatalarımı düzelttim acaba olur mu falan kafasındaydım en yakın arkadaşımla boynuzlanmışken :D. neyse dönelim soruya beni bu bedbaht, bohem, bedevi artık ne dersen de dönemden kurtaran başka bir ilişkim olmuştu. burada şanslıydım ki o beni buldu, yoksa o vaziyetin nerelere gideceğini düşünemiyorum şu an sadece gülüyorum o halime.
kısaca başkalarıyla olmadıkça kendi kendine o saçma ilişkiye anlam yüklüyorsun daha da gözünde büyüyor daha da uzaklaşıyorsun her şeyden içinden çıkılmaz bir döngü başlıyor, unutamama devam ediyor. bana kalırsa kendine şans ver dene bir yerde tutar talihin değişir denemeden tek diyeceğim şey çok beklersin.
soruya cevap olarak yok zaman geçsin düzelir, her şeyin ilacı zaman vs. (utanmasa zaman verecek hatta vermişler yok ilişkinin yarı süresiymiş falan filan) laflarına katılmıyorum. zamanın kendisinde bir sihir yok, sihirli kısım değişim. bir şey değişmiyorsa daha da derbeder oluyor çıkıyorsun zaman geçtikçe (kendimde ve bu durumu yaşayanlarda gözlemlediğim). ben de yok hatalarımı düzelttim acaba olur mu falan kafasındaydım en yakın arkadaşımla boynuzlanmışken :D. neyse dönelim soruya beni bu bedbaht, bohem, bedevi artık ne dersen de dönemden kurtaran başka bir ilişkim olmuştu. burada şanslıydım ki o beni buldu, yoksa o vaziyetin nerelere gideceğini düşünemiyorum şu an sadece gülüyorum o halime.
kısaca başkalarıyla olmadıkça kendi kendine o saçma ilişkiye anlam yüklüyorsun daha da gözünde büyüyor daha da uzaklaşıyorsun her şeyden içinden çıkılmaz bir döngü başlıyor, unutamama devam ediyor. bana kalırsa kendine şans ver dene bir yerde tutar talihin değişir denemeden tek diyeceğim şey çok beklersin.
0
Eski sevgiliyi unutamadığınız zaman, belki unuturum diye biriyle sevgili olmanın birden fazla negatif yönü var.
İlk olarak kendiniz diyorsunuz hazır ve daha önemlisi istekli değilim diye. Bu durum karşınızdaki kişi tarafından da hissedilir. Eğer bu kişi duygusal zekası yüksek biriyse sizinle ilişkisine devam etmez ve sizin de umutsuzluğunuz perçinlenir. "Bir daha mutlu olamayacağım galiba" tarzı gerçekçi olmayan hisleriniz kabarır. Duygusal zekası yüksek birisi değilse de bir terslik olduğunu hisseder ama anlam veremez ve bu aralar moda tabirle toksik bir süreç başlar, birbirinizi yer bitirirsiniz. Bu biraz genelleme gibi, ancak tam olarak da değil. Neticede ortada isteksizce eski sevgilisini unutmaya çalışan siz ve sizden hoşlanan biri olacak onun da kendine göre bir geçmişi olabilir henüz bilinebilir bir şey değil bu. Gerisi matematik...
İkincisi, karşınızdaki kişiyi kötü etkileyeceksiniz. İnsanlara olan güvensizliğinden ve kullanılmışlık hissinden bahsedecek yeni birileri doğmuş olacak büyük olasılıkla. Bu zincirleme bir durum...
Ancak şu var, bence bunu anlamalısınız. Dürüstlük önemli bir erdem. Siz karşınızdaki insanla sevgili olma beklentisi olmadan bir şeyler yürütebilirsiniz. İnsanlara umut vermeniz yanlış. Doğru değil. Doğrucu Davut olmak zorunda değilsiniz ama neticede bu böyle.
Sevgililik kurumu birlikteliğin tek yolu değil. Bir gereklilik de değil. Baktınız zaman içinde işler değişti, o zaman duygularınızı açar ilişkinizi ilerletmeyi konuşursunuz.
Demek istediğim kimseyi kandırmak zorunda değilsiniz yalnız kalmamak için. Tek yol sevgili olmak değil.
Ayrıca başkasıyla birlikteyken eski sevgilinizi aldatıyor gibi hissetmeniz hoş bir durum değil, bu düşünceden kurtulmalısınız.
İlk olarak kendiniz diyorsunuz hazır ve daha önemlisi istekli değilim diye. Bu durum karşınızdaki kişi tarafından da hissedilir. Eğer bu kişi duygusal zekası yüksek biriyse sizinle ilişkisine devam etmez ve sizin de umutsuzluğunuz perçinlenir. "Bir daha mutlu olamayacağım galiba" tarzı gerçekçi olmayan hisleriniz kabarır. Duygusal zekası yüksek birisi değilse de bir terslik olduğunu hisseder ama anlam veremez ve bu aralar moda tabirle toksik bir süreç başlar, birbirinizi yer bitirirsiniz. Bu biraz genelleme gibi, ancak tam olarak da değil. Neticede ortada isteksizce eski sevgilisini unutmaya çalışan siz ve sizden hoşlanan biri olacak onun da kendine göre bir geçmişi olabilir henüz bilinebilir bir şey değil bu. Gerisi matematik...
İkincisi, karşınızdaki kişiyi kötü etkileyeceksiniz. İnsanlara olan güvensizliğinden ve kullanılmışlık hissinden bahsedecek yeni birileri doğmuş olacak büyük olasılıkla. Bu zincirleme bir durum...
Ancak şu var, bence bunu anlamalısınız. Dürüstlük önemli bir erdem. Siz karşınızdaki insanla sevgili olma beklentisi olmadan bir şeyler yürütebilirsiniz. İnsanlara umut vermeniz yanlış. Doğru değil. Doğrucu Davut olmak zorunda değilsiniz ama neticede bu böyle.
Sevgililik kurumu birlikteliğin tek yolu değil. Bir gereklilik de değil. Baktınız zaman içinde işler değişti, o zaman duygularınızı açar ilişkinizi ilerletmeyi konuşursunuz.
Demek istediğim kimseyi kandırmak zorunda değilsiniz yalnız kalmamak için. Tek yol sevgili olmak değil.
Ayrıca başkasıyla birlikteyken eski sevgilinizi aldatıyor gibi hissetmeniz hoş bir durum değil, bu düşünceden kurtulmalısınız.
0
Ne kadar zaman geçmeli?" konusuna o kadar takılmayın. Kanun değil bu.
Başkası söyleyince insanın kafasına girmiyor ama hayatınıza devam etmelisiniz.
Bu "unutma" sürecini hiç kimseyle flört etmeyerek, sevişmeyerek geçiremezsiniz. Geçirmeyin. Orada yanlış anlaşılma olmasın. Sadece kimseye bağlanmaz ve bağlanmakla ilgili sözler vermezsiniz. Ama bir gün hayat karşınıza öyle birini çıkarır ki hiçbir şey umurunuzda olmaz.
Kendinizi yükseltecek, yüceltecek, güçlendirecek, keyiflendirecek bütün işlere, hobilere, etkinliklere, alışkanlıklara atlayın.
Bu arada dediğiniz gibi çok aşıktım, bitince mahvoldum. Öldüm bittim. Bu birkaç defa daha başıma geldi. 3-5 aylık takılmalarda değil yıllar süren birlikteliklerden, beraber yaşamalardan vs. bahsediyorum.
Son aşık olduğumda bir süre sonra evlendik. .Eski sevgililerim aklımda sadece hayatıma girmiş, beni şekillendirmiş iyi insanlar olarak duruyor.
Başkası söyleyince insanın kafasına girmiyor ama hayatınıza devam etmelisiniz.
Bu "unutma" sürecini hiç kimseyle flört etmeyerek, sevişmeyerek geçiremezsiniz. Geçirmeyin. Orada yanlış anlaşılma olmasın. Sadece kimseye bağlanmaz ve bağlanmakla ilgili sözler vermezsiniz. Ama bir gün hayat karşınıza öyle birini çıkarır ki hiçbir şey umurunuzda olmaz.
Kendinizi yükseltecek, yüceltecek, güçlendirecek, keyiflendirecek bütün işlere, hobilere, etkinliklere, alışkanlıklara atlayın.
Bu arada dediğiniz gibi çok aşıktım, bitince mahvoldum. Öldüm bittim. Bu birkaç defa daha başıma geldi. 3-5 aylık takılmalarda değil yıllar süren birlikteliklerden, beraber yaşamalardan vs. bahsediyorum.
Son aşık olduğumda bir süre sonra evlendik. .Eski sevgililerim aklımda sadece hayatıma girmiş, beni şekillendirmiş iyi insanlar olarak duruyor.
0
kendinizi kapamayın, karşınıza çıkan insanlarla görüşün. şu kadar beklemem lazım bu kadar beklemem lazım diye diye takıntı haline getirmeyin.
kimse ilk sevgilisiyle evlenmiyor zaten, karşınıza eninde sonunda içinize sinen birileri çıkar. hayatınıza devam edin, sosyalleşin yeni insanlarla tanışın..
kimse ilk sevgilisiyle evlenmiyor zaten, karşınıza eninde sonunda içinize sinen birileri çıkar. hayatınıza devam edin, sosyalleşin yeni insanlarla tanışın..
0
Eski sevgilinle alakalı hiçbir şey yapma, yani unutmaya da çalışma. Stalk yapıyorsan çok yapmamaya çalış. Bir ağaç gibi düşün eski ilişkini, bir kere büyüdü, koklendi ve orada duruyor. Yok sayamazsin ama eğer toprağını sulamazsan, güneş alıyor mu diye kontrol etmezsen zamanla kuruyup ölecek.
Bu arada yeni birini bulmaya çalışma bence. Farklı bir şeye ayır kalan enerjini.
Bu arada yeni birini bulmaya çalışma bence. Farklı bir şeye ayır kalan enerjini.
0
baldur2
bitcoin olarak tam olarak nasil para gonderiliyor? en ucuz yontem bu mu?
bitcoin olarak tam olarak nasil para gonderiliyor? en ucuz yontem bu mu?
0
en az kesinti yapan trc20 ağı olması lazım, trx olarak da yollayabilirsin. karşıdakinin aynı ağdaki cüzdan id'sini giriyorsun, miktarı yazıyorsun hop para gidiyor.
0
Temel kural: önce 3-5 dolar gönder, gittiğini gör, öyle geri kalanını gönder.
Bu işi ilk kez yapanlardan yanlış ağa para atıp sıkıntı yaşayan çok kişi var.
Bu işi ilk kez yapanlardan yanlış ağa para atıp sıkıntı yaşayan çok kişi var.
0
magni
Merhaba. Şezlongda sırtüstü yatıp da güneşlenirken yalnızca yüzünüzün daha fazla güneşe maruz kalmamasını istediğinizde yüzünüzü hangi yöntemle kapatıyorsunuz? Ben tshirt koyuyorum ama çok terletiyor, bunaltıyor.
Merhaba. Şezlongda sırtüstü yatıp da güneşlenirken yalnızca yüzünüzün daha fazla güneşe maruz kalmamasını istediğinizde yüzünüzü hangi yöntemle kapatıyorsunuz? Ben tshirt koyuyorum ama çok terletiyor, bunaltıyor.
0
kraltaci
Merhaba, nişanlınızın 3-4 yıl önce hoşlandığı ancakelemanın pek yüz vermeyerek başlatmadığı bir ilişkisinin (veya tanışıklık vs.) olduğunu bilseniz ve nişanlınızın aradan geçen 3-4 seneye rağmenhala instagramdan o elemanı stalkladığını (haftada bir, iki haftada bir) görseniz evlilik düşünmeye devam
Merhaba, nişanlınızın 3-4 yıl önce hoşlandığı ancak
elemanın pek yüz vermeyerek başlatmadığı bir ilişkisinin (veya tanışıklık vs.)
olduğunu bilseniz ve nişanlınızın aradan geçen 3-4 seneye rağmen
hala instagramdan o elemanı stalkladığını (haftada bir, iki haftada bir)
görseniz evlilik düşünmeye devam eder misiniz?
elemanın pek yüz vermeyerek başlatmadığı bir ilişkisinin (veya tanışıklık vs.)
olduğunu bilseniz ve nişanlınızın aradan geçen 3-4 seneye rağmen
hala instagramdan o elemanı stalkladığını (haftada bir, iki haftada bir)
görseniz evlilik düşünmeye devam eder misiniz?
0
lamı cimi olmadan hayır benlik değil, 3-4 sene önce yüz alamadığı elemana da gerek yok. herhangi bir kişiyi stalklayan birisine diyeceğim tek şey güle güle.
0
1 gram duygu hissetmediğim eski sevgililerimi bile zaman zaman stalklıyorum, ne yapıyorlar merak ediyorum. Bunu yapan da bence oldukça fazla insan var. Çok sinir olurdum görsem ama fevri karar da vermezdim. Haftada 1 pek normal gelmedi yalnız
0
düşünmezdim ben de. hatta genel olarak evlilik düşünmezdim bu devirde ama siz bilirsiniz.
0
Ya zamanında elde edemediği birini sırf meraktan stalklıyor da olabilir. Yani belki elemanın battığını vs görse, çok kötü duruma düştüğünü vs görse rahatlayacak ve tekrar stalklamayacak.
Yani bu romantik anlamda bir merak olmayabilir. Bu öyle bir his ki aynı hislerle sevgiliniz bir hemcinsini de stalklıyor olabilirdi.
Bu biraz takıklık evet ama romantik anlamda olmayabilir.
Ben çok büyük kararlar vermezdim. Önemli olan onun nasıl bir duygu ile stalkladığı, sizinle iletişiminin nasıl olduğu ve birbirinize verdiğiniz güven.
Evet haftada 1 baya yüksek bi oran. O çocuk şimdi gelse sevgilinize “hadi sevgili olalım ben aşığım sana bitiyorum dese” bence sevgiliniz yüz vermez. Böyle bir istek ile stalkladığını sanmıyorum. Dediğim gibi önceden olan bir kuyruk acısı zamanla takıntıya dönmüştür.
Ama işte sizin şuan sevgilinizle çok açık iletişiminiz olmalı. Herkes ne olduğunu, neden olduğunu, ne hissettiğini açık yüreklilikle ortaya koymalı, siz de bu konuda beklemtinizi açık açık gerginlik çıkarmadan belirtmelisiniz vs. çözebilirsiniz de sorunu.
Yani bu romantik anlamda bir merak olmayabilir. Bu öyle bir his ki aynı hislerle sevgiliniz bir hemcinsini de stalklıyor olabilirdi.
Bu biraz takıklık evet ama romantik anlamda olmayabilir.
Ben çok büyük kararlar vermezdim. Önemli olan onun nasıl bir duygu ile stalkladığı, sizinle iletişiminin nasıl olduğu ve birbirinize verdiğiniz güven.
Evet haftada 1 baya yüksek bi oran. O çocuk şimdi gelse sevgilinize “hadi sevgili olalım ben aşığım sana bitiyorum dese” bence sevgiliniz yüz vermez. Böyle bir istek ile stalkladığını sanmıyorum. Dediğim gibi önceden olan bir kuyruk acısı zamanla takıntıya dönmüştür.
Ama işte sizin şuan sevgilinizle çok açık iletişiminiz olmalı. Herkes ne olduğunu, neden olduğunu, ne hissettiğini açık yüreklilikle ortaya koymalı, siz de bu konuda beklemtinizi açık açık gerginlik çıkarmadan belirtmelisiniz vs. çözebilirsiniz de sorunu.
0
Sevgilin de benim gibi midir değil midir bilmiyorum ama ben de hiç bir duygu beslemediğim seneler önce kısa süre görüştüğüm insanları bile stalklarım arada. Sadece merak.
Komşu kızını bile stalklarım yani normal diye düşünüyorum.
Komşu kızını bile stalklarım yani normal diye düşünüyorum.
0
Eskiden bir şeyler hissedilmiş biri olmasına gerek yok, herhangi bir karşı cinsi sürekli stalklamanın altında bir şeyler aramak normal. Ayda yılda bir öylesine bakılmış olsa anlaşılabilir ama düzenli ve sık stalklıyorsa bi durup düşünürdüm ben. Açıkça konuşun bence, konuşurken halinden tavrından anlarsınız az çok.
0
Biraz soğumuşsunuz sanki, ben olsam bende soğurdum. Ama böyle durumlarda açık iletişim gerekiyor, bende harekete geçmeden önce mutlaka konuşun derim.
0
haftada bir/iki haftada bir itici geldi. sorun ederdim. ayda yilda bir olsa herkes stalklanabilir hic takilmam.
kiz arkadasin takintili bir insan olabilir. birkac saatini ayirip herkesi haftada bir stalkluyor da olabilir yani. ona da bakmak lazim.
kiz arkadasin takintili bir insan olabilir. birkac saatini ayirip herkesi haftada bir stalkluyor da olabilir yani. ona da bakmak lazim.
0
Kanka ona bakıp senle kıyas yapıyor doğru tercih yapmış mıyım diye. Bunu kaldırabilirsen devam et keke
0
Haftada bir iki bana da çok fazla geldi. Yani evleneceğim kişi geçmişte sevdiği birini sürekli takip ediyor olsun istemem. Bu durumun tek başına rahatsız edici olmasının yanında, bu kişi bir göz kırpsa beni bırakıp gitmesi kesin falan heralde. Böyle bir risk alamam. Nişanı iptal ederim.
Ayrılır mıyım? Bilmiyorum açıkçası... Aniden ayrılmam ama sanırım eninde sonunda ayrılıkla biter sonu.
Ayrılır mıyım? Bilmiyorum açıkçası... Aniden ayrılmam ama sanırım eninde sonunda ayrılıkla biter sonu.
0
deadwampir
Sb
Sb
0
erdoğan'ın "demokratik ve kucaklayıcı" olduğu, suriye iç savaşının yaşanmadığı, lise öğrencilerinin yazın üç ay çalışıp interrail hayali kurabildiği ekonomiye sahip olduğumuz dönemde gelmemiş AB vize muafiyeti şimdi gelir mi sence?
buna inanmak saflıktır. böyle bir şey mevcut hükümetle asla olmayacak, 10 sene sonra olma ihtimali de yüzde 2 filandır.
buna inanmak saflıktır. böyle bir şey mevcut hükümetle asla olmayacak, 10 sene sonra olma ihtimali de yüzde 2 filandır.
0
avrupa ile türkiye(osmanlı) tarihine çok meraklı birisiyim. benim fikrim bu kaynaşma hiçbir zaman mümkün değildi veya mümkünatı olacaksa bile 10 kasım 1938'den sonra o ihtimal ortadan kalktı.
tabii çok daha derine açılabilir konu fakat cevap hayır.
tabii çok daha derine açılabilir konu fakat cevap hayır.
0
Yakın zamandan kastın 40 yıl falan ise gelebilir. Aksi halde hayır. Kafamda "acaba?" bile yok.
0
Bence verseler önce Afrika ülkelerine verirler sonra ihtiyaç duyarlarsa bize verirler.
0
birlige girme olasiligimiz yok, hicbir zaman olmadi. Ciller'in bir palavrasiydi, simdiki iktidar da baslarda isine yaradigi icin oyunu surdurdu.
simdiki hukumeti degistirsek, avrupadan siyasetci ithal etsek, yine olmaz.
neden olmayacagi icin Erol Manisali'nin kitaplarina bakin..
simdiki hukumeti degistirsek, avrupadan siyasetci ithal etsek, yine olmaz.
neden olmayacagi icin Erol Manisali'nin kitaplarina bakin..
0
hayır
ama keşke romanya schengen'e girse de oturma izni bir işe yarasa
bu arada vize muafiyetinin temeli "türk korkusu" + "islam korkusu" kriter falan değil.
ama keşke romanya schengen'e girse de oturma izni bir işe yarasa
bu arada vize muafiyetinin temeli "türk korkusu" + "islam korkusu" kriter falan değil.
0
Yakın zamanda değil uzun zamanda da gelmez ne sen ne de senin evladın göremez gibime geliyor
0
Çok düşük bir ihtimalle imtiyazlı çalışma vizesi, imtiyazlı seyahat vizesi vb şeyler uygulanabilir eğitimli ve paralı kesimi ayıklamak için.
Ama bunun dışında sınırsız serbest dolaşım uzak bir ihtimal.
AB üyeliği ise tamamen güç dengesiyle alakalı.
Türkiye nüfus sebebiyle AB'ye girdiği anda AB parlementosunun en büyük koltuk sahiplerinden biri olacak. Yani oylamalarda vs istediğini onaylayıp, işine gelmeyeni reddedip tüm AB sistemini zorlayabilir.
Fransa ve Almanya gibi AB'nin baş aktörleri bunu istemez. İstemiyor da.
Ama bunun dışında sınırsız serbest dolaşım uzak bir ihtimal.
AB üyeliği ise tamamen güç dengesiyle alakalı.
Türkiye nüfus sebebiyle AB'ye girdiği anda AB parlementosunun en büyük koltuk sahiplerinden biri olacak. Yani oylamalarda vs istediğini onaylayıp, işine gelmeyeni reddedip tüm AB sistemini zorlayabilir.
Fransa ve Almanya gibi AB'nin baş aktörleri bunu istemez. İstemiyor da.
0
cosmicgadin
ne diyosunuz?
ne diyosunuz?
0
Ne kadar bir vadeden bahsettiğinize göre değişiyor bu tip soruların cevabı. Atıyorum siz 1 ay için euro alayım dursun diyorsanız kimse bir şey diyemez. Yani bir günde liralarca düşüşe de şahit olduk sonuçta...
Ancak yıl sonu kur beklentilerinin sürekli yükseldiği de bir gerçek.
Objektif olan şu ki açıklanan neredeyse bütün beklentiler her türlü dövizin yükseleceğini ön görüyor. Düşüşüne göre plan yapmak isteseniz bu beklentiyi nedenleriyle açıklayacak elle tutulur bir kaynak bulmak zor.
Ancak yıl sonu kur beklentilerinin sürekli yükseldiği de bir gerçek.
Objektif olan şu ki açıklanan neredeyse bütün beklentiler her türlü dövizin yükseleceğini ön görüyor. Düşüşüne göre plan yapmak isteseniz bu beklentiyi nedenleriyle açıklayacak elle tutulur bir kaynak bulmak zor.
0
Türk Lirası karşısında ise hayır. Düşmesi için hiçbir sebep yok. Şakkadanak amcanın taktiği ile Türk halkını tokatlayan şekilde anlık düşüş yarattığında yine o noktaya dönüyorsun işte. Hem de çok kısa sürede.
0
bir programda, döviz geldiği yeri unutmaz diye bir cümle kurmuşlardı. gerçekten zaman zaman hafif düşüşler olsa da düşmüyor meret. dolayısıyla hep çıkacakmış gibi düşünerek alım yapmaya çalışıyorum.
0
Orkun_
Selam. 13 yaşına girecek kızım için bir doğum günü hediyesi almak istiyorum. Şarkı dinlemeyi çok seviyor (telefonunda yt music uygulaması var) ve bu bahaneyle telefondan uzaklaşmıyor. Gelişmiş mp3 player/akıllı saate benzer öyle bir cihaz olmalı ki telefonla bağlantısı olmadan istediği şarkıları di
Selam. 13 yaşına girecek kızım için bir doğum günü hediyesi almak istiyorum. Şarkı dinlemeyi çok seviyor (telefonunda yt music uygulaması var) ve bu bahaneyle telefondan uzaklaşmıyor. Gelişmiş mp3 player/akıllı saate benzer öyle bir cihaz olmalı ki telefonla bağlantısı olmadan istediği şarkıları dinleyebilsin, ekranı olsun, şarkılar arası geçiş yapsın ve bu cihaz blutooth kulaklıkla çalışsın. Pahalı çözüm aramıyorum. maksimum 1000 tl olabilir. var mıdır bir öneriniz? Bunun haricinde seneye LGS ye gireceği için telefondan uzaklaştırabilecek her türlü hediye teklifinize de açığım.
Teşekkürler
Teşekkürler
0
ananiyimioguz
Yaptığım, öğrendiğim hiç bir şeyden tatmin olmuyorum. Her şey yarım kalmış gibi geliyor. Ki öyle de oluyor bence.Kendimi bildim bileli bu böyle. Her şeyi işimi görecek kadar öğreniyorum. İleriye taşıyamıyorum. Gözüm kesmiyor. İçim sıkılıyor. Uğraşasım gelmiyor.Her konuda amatörüm demenin rahatlığına
Yaptığım, öğrendiğim hiç bir şeyden tatmin olmuyorum. Her şey yarım kalmış gibi geliyor. Ki öyle de oluyor bence.
Kendimi bildim bileli bu böyle. Her şeyi işimi görecek kadar öğreniyorum. İleriye taşıyamıyorum. Gözüm kesmiyor. İçim sıkılıyor. Uğraşasım gelmiyor.
Her konuda amatörüm demenin rahatlığına sığınıyorum. Bir şeyi biliyor olmanın getireceği sorumluluktan mı korkuyorum yoksa tembellikten mi bırakıyorum bilmiyorum. Kolay olanı seçiyorum hep.
Gündelik hayattaki edinimler konusunda çok sorun olmuyor da kariyer anlamında önümü inanılmaz tıkıyor.
Beynim zorlamaya gelemiyor. Gitar mı öğrenicem, gidiyorum kursa, notalar zor geliyor, yerleri, okuması vs. Amaan akor öğrenirim diyorum gidiyorum 5 10 tane akor öğreniyorum. Tamam diyorum çalıp söylüyorum işte yeter.. Annem de böyle doğal yeteneği var kulaktan duyup piyano ve yan flüt çalabiliyor, öğretmen olmuş ama mezun olduğu zamandaki bilgisi ne ise, 30 küsür sene geçmiş hala aynı. Yeni çalış şekilleri, eşlik yöntemleri falan bilmiyor. Tipik tr öğretmeni sanırım. Ona mı çekmişim bilmiyorum.
Fotoğrafçılık mı öğrenicem; ışık, enstantane, diyafram kombinasyonlarını çözdüm tamam dedim. Hala dijital ekrandan bakarak live görüntü üstünden ayar yapıyorum. Stop hesaplamaları kısmına gelince karışıkmış ya deyip kaçıyorum işin içinden. Halbuki çözemiycem mi yani.. ama pes ediyorum.
Okurken de genelde başarılı bir öğrenciydim ama eğitim sistemimiz de sağ olsun, sadece istenilen kadar çalışıyordum. Hatta çoğu zaman kendim de çalışmıyordum ya bilen birine anlattırıyordum, ya da birlikte arkadaşlarla çalışıyordum. Kimi zaman mantığını anlayarak, kimi zaman ezber ile o an beklenen ne ise çalışıp dersi verip çıkıyordum.
Sonra zaman geçiyor unutup gidiyorsun. Bazen sınavdan çıkar çıkmaz unutuyorsun.
Beynimi en çok 3 dönemde yorduğumu hatırlıyorum. Üniversiteye hazırlanırken, üniversitede (mühendislik dersleri beyin yakıyordu) ve de ilk işe başladığımda işi öğrenmeye çalışırken.
Fakat mesela bir yazılım dilini biraz öğrenip proje çıkardım ya, orada bırakıyorum zorlamayı. Tamam diyorum bunlar işimi görüyor. Sonra bakıyorum millet ne teknolojiler öğrenmiş, ne biçim kod yazım stilleri geliştirmiş biz anca izliyoruz diyorum kendi kendime.
30 yaşıma gelicem, ingilizce konuşamıyorum. Sevmiyorum çünkü. Diyeceksiniz, hakkını vererek çalıştın mı? Hayır beynim hem zorlanmak istemiyor hem de insanın sevmediği bir şeyi yapması daha da zor.
Önceden bu durumun üstesinden geliyordum. "Bir şeyi neden yapamadığını, neden olmadığını sorgulamak yerine, direkt içine gir ve başla. Yolda açılır düğümler" gibi bir yaklaşımım vardı.
Fakat o zamanlar kendimi biraz zorlayabiliyordum. Şimdi anlatılanlar bile bir kulağımdan giriyor diğerinden çıkıyor.
Çalışırken çok basit bir şeyi bile unutup 2-3 kere sorduğum oluyor. İyice beynimi bir yerde unutmuş gibi hissediyorum. Zorlamaya zorlamaya örümcek ağı da kaplamış olabilir.
Bu arada bunu da tembellikten mi uyduruyorum bilmiyorum da, ölümün olduğu bir yerde insanların hayatlarından ödün vererek bir şeylere çalışması bana çok mantıklı gelmiyor. Yani bir insan ne kadar çok işi konusunda uzmanlık edinirse, o kadar çok sömürülürmüş gibi geliyor. Ki gördüklerim de öyle. Yazılım liderimiz önce müdür oldu, sonra direktör oldu. Adam güzel maaş alıyordur.
Ama sürekli çalışıyor. Eşine, çocuklarına doğru düzgün vakit ayıramıyor.
Bu şekilde başkalarının tarlası gibi olmak da istemiyorum.
Öyle olmasa bile şu an hığk deyip ölüp gitsem gam yemem mesela. ortalamanın üstünde yerler gördüm, aşkın her türlüsünü yaşadım, farklı hobiler edindim.
Düşünsenize sadece yazılıma kafa yorduğumu ve diğer yetilerim gelişmediği için başka şeylerden anlamadığımı. Veya ölüp gidince "ulan gençliğimi verdim sektöre, yaşamadan öldük be" diyeceğimi.
Ama işi bilenlere de ayrı imreniyorum. Onlar da ben gibi sosyal ve çok yönlü kişilere imreniyorlardır belki. İkisi de lazım. Ama nasıl olacak aynı anda hepsi?
Pek sağlıklı düşünemiyorum mu acaba problemim nedir sizce?
Eskiden bir topluluğu yöneteceğimi, yeni fikir ve buluşlara imza atacağımı düşünürdüm veya çevredeki geri dönüşler öyle gelirdi.
Şimdi ise bu beyinle en fazla pazarda limon satabilirim gibi geliyor. Hiç bir şeyle uğraşasım, yorulasım yok. Sorumluluk almaktan çekiniyorum.
Büyük bir iş verseler elime yüzüme bulaştırırım. Öğrenciyken böyle değildim. Topluluk kurardım, sunumlar yapardım, öğretmeyi severdim.
Şimdi bakıyorum en tembel, en bir şeylere kafası basmayan arkadaşlar bile senior olmuşlar kendi alanlarında.
Ben hem kendimden beklediğim, hem de çevreden beklenen performansı gösteremedim.
Kendimi bildim bileli bu böyle. Her şeyi işimi görecek kadar öğreniyorum. İleriye taşıyamıyorum. Gözüm kesmiyor. İçim sıkılıyor. Uğraşasım gelmiyor.
Her konuda amatörüm demenin rahatlığına sığınıyorum. Bir şeyi biliyor olmanın getireceği sorumluluktan mı korkuyorum yoksa tembellikten mi bırakıyorum bilmiyorum. Kolay olanı seçiyorum hep.
Gündelik hayattaki edinimler konusunda çok sorun olmuyor da kariyer anlamında önümü inanılmaz tıkıyor.
Beynim zorlamaya gelemiyor. Gitar mı öğrenicem, gidiyorum kursa, notalar zor geliyor, yerleri, okuması vs. Amaan akor öğrenirim diyorum gidiyorum 5 10 tane akor öğreniyorum. Tamam diyorum çalıp söylüyorum işte yeter.. Annem de böyle doğal yeteneği var kulaktan duyup piyano ve yan flüt çalabiliyor, öğretmen olmuş ama mezun olduğu zamandaki bilgisi ne ise, 30 küsür sene geçmiş hala aynı. Yeni çalış şekilleri, eşlik yöntemleri falan bilmiyor. Tipik tr öğretmeni sanırım. Ona mı çekmişim bilmiyorum.
Fotoğrafçılık mı öğrenicem; ışık, enstantane, diyafram kombinasyonlarını çözdüm tamam dedim. Hala dijital ekrandan bakarak live görüntü üstünden ayar yapıyorum. Stop hesaplamaları kısmına gelince karışıkmış ya deyip kaçıyorum işin içinden. Halbuki çözemiycem mi yani.. ama pes ediyorum.
Okurken de genelde başarılı bir öğrenciydim ama eğitim sistemimiz de sağ olsun, sadece istenilen kadar çalışıyordum. Hatta çoğu zaman kendim de çalışmıyordum ya bilen birine anlattırıyordum, ya da birlikte arkadaşlarla çalışıyordum. Kimi zaman mantığını anlayarak, kimi zaman ezber ile o an beklenen ne ise çalışıp dersi verip çıkıyordum.
Sonra zaman geçiyor unutup gidiyorsun. Bazen sınavdan çıkar çıkmaz unutuyorsun.
Beynimi en çok 3 dönemde yorduğumu hatırlıyorum. Üniversiteye hazırlanırken, üniversitede (mühendislik dersleri beyin yakıyordu) ve de ilk işe başladığımda işi öğrenmeye çalışırken.
Fakat mesela bir yazılım dilini biraz öğrenip proje çıkardım ya, orada bırakıyorum zorlamayı. Tamam diyorum bunlar işimi görüyor. Sonra bakıyorum millet ne teknolojiler öğrenmiş, ne biçim kod yazım stilleri geliştirmiş biz anca izliyoruz diyorum kendi kendime.
30 yaşıma gelicem, ingilizce konuşamıyorum. Sevmiyorum çünkü. Diyeceksiniz, hakkını vererek çalıştın mı? Hayır beynim hem zorlanmak istemiyor hem de insanın sevmediği bir şeyi yapması daha da zor.
Önceden bu durumun üstesinden geliyordum. "Bir şeyi neden yapamadığını, neden olmadığını sorgulamak yerine, direkt içine gir ve başla. Yolda açılır düğümler" gibi bir yaklaşımım vardı.
Fakat o zamanlar kendimi biraz zorlayabiliyordum. Şimdi anlatılanlar bile bir kulağımdan giriyor diğerinden çıkıyor.
Çalışırken çok basit bir şeyi bile unutup 2-3 kere sorduğum oluyor. İyice beynimi bir yerde unutmuş gibi hissediyorum. Zorlamaya zorlamaya örümcek ağı da kaplamış olabilir.
Bu arada bunu da tembellikten mi uyduruyorum bilmiyorum da, ölümün olduğu bir yerde insanların hayatlarından ödün vererek bir şeylere çalışması bana çok mantıklı gelmiyor. Yani bir insan ne kadar çok işi konusunda uzmanlık edinirse, o kadar çok sömürülürmüş gibi geliyor. Ki gördüklerim de öyle. Yazılım liderimiz önce müdür oldu, sonra direktör oldu. Adam güzel maaş alıyordur.
Ama sürekli çalışıyor. Eşine, çocuklarına doğru düzgün vakit ayıramıyor.
Bu şekilde başkalarının tarlası gibi olmak da istemiyorum.
Öyle olmasa bile şu an hığk deyip ölüp gitsem gam yemem mesela. ortalamanın üstünde yerler gördüm, aşkın her türlüsünü yaşadım, farklı hobiler edindim.
Düşünsenize sadece yazılıma kafa yorduğumu ve diğer yetilerim gelişmediği için başka şeylerden anlamadığımı. Veya ölüp gidince "ulan gençliğimi verdim sektöre, yaşamadan öldük be" diyeceğimi.
Ama işi bilenlere de ayrı imreniyorum. Onlar da ben gibi sosyal ve çok yönlü kişilere imreniyorlardır belki. İkisi de lazım. Ama nasıl olacak aynı anda hepsi?
Pek sağlıklı düşünemiyorum mu acaba problemim nedir sizce?
Eskiden bir topluluğu yöneteceğimi, yeni fikir ve buluşlara imza atacağımı düşünürdüm veya çevredeki geri dönüşler öyle gelirdi.
Şimdi ise bu beyinle en fazla pazarda limon satabilirim gibi geliyor. Hiç bir şeyle uğraşasım, yorulasım yok. Sorumluluk almaktan çekiniyorum.
Büyük bir iş verseler elime yüzüme bulaştırırım. Öğrenciyken böyle değildim. Topluluk kurardım, sunumlar yapardım, öğretmeyi severdim.
Şimdi bakıyorum en tembel, en bir şeylere kafası basmayan arkadaşlar bile senior olmuşlar kendi alanlarında.
Ben hem kendimden beklediğim, hem de çevreden beklenen performansı gösteremedim.
0
büyürken üzerimizde aile dışında en etkili olan şey ülkedeki eğitim sistemi. bu sistem dediğiniz gibi tamamen istenileni ver yeter şeklinde işliyor. sallıyorum sınavdan 100 üzerinden 90 mı alman lazım 91'i gördüğün an bırakıyorsun, 100'lük bir sonuç çıkarmak için çabalamıyorsun. bu da bir yerden sonra alışkanlık gibi yapışıyor üzerine. ortaya potansiyeli olup vizyonsuz (vizyonu köreltilmiş) kişiler çıkıyor.
tüm suçu başka yerlere atmak kolay, kendimizde de bir şımarıklık oluyor mesela benim ailenin durumu kötüyken hep 3 haneliydi sıralamalar neden kafa buraya şartlanmış gönül vermişsin fedakarlık yapıyorsun çevremdekiler de hep aynıydı. sonradan durumlar düzelince "ne gerek var" gibi bir vizyonsuzluk abidesi bir soru geliyor ve 4 hane bile göremiyorsun tüm birikimleri, hayalleri hiç ediyorsun. mecbur kalmadıkça yapmamaya alışmış kafa. sınav özelinde anlattım sadece bu her konuda aynıdır bence olay gönül verip, fedakarlık yapmak. sevdiğin bir şey olması zaten ilk koşul.
yaş bir yeri geçtikten sonra fedakarlık yapma konusunda haklı olarak daha büyük tereddütlerin oluyor, işin içinden çıkamıyorsun.
işini bilen kişiler dediğin anladığım kadarıyla top-level olan kısım, karşılaştırdığın kişiler yıllardır gününün yarısını belki daha fazlasını adamış insanlar oluyor bakınca kendini hiç hissediyorsun adamın yaptığı karşısında. senin benim gibi yitik bir hayat görmüyor severek yaptığı için. bunun yanında adam sadece gömülmüyor çok yönlülüğü adama o vizyonu sağlıyor bir yerde, yani hayatını da yaşıyor. insanlara da yardım ediyor. her şeye zaman bulabiliyor gerçekten hayret verici ama öyle. bunun da anahtarı programlı yaşamakta benim gözlemlediğim kadarıyla.
program da, şımarıklık da, vizyon da ve diğer her şey de bir yere bağlanıyor hepsinin başı disiplin. maraton dünya rekortmeni eliud kipchoghe'un bir lafı var "only the disciplined ones are free in life. if you are undisciplined you are a slave to your emotions and your passions" şeklinde her şeyi özetleyen.
yani disiplinsizsen pazarda limon bile satamazsın, aynı tas aynı hamam devam eder.
tüm suçu başka yerlere atmak kolay, kendimizde de bir şımarıklık oluyor mesela benim ailenin durumu kötüyken hep 3 haneliydi sıralamalar neden kafa buraya şartlanmış gönül vermişsin fedakarlık yapıyorsun çevremdekiler de hep aynıydı. sonradan durumlar düzelince "ne gerek var" gibi bir vizyonsuzluk abidesi bir soru geliyor ve 4 hane bile göremiyorsun tüm birikimleri, hayalleri hiç ediyorsun. mecbur kalmadıkça yapmamaya alışmış kafa. sınav özelinde anlattım sadece bu her konuda aynıdır bence olay gönül verip, fedakarlık yapmak. sevdiğin bir şey olması zaten ilk koşul.
yaş bir yeri geçtikten sonra fedakarlık yapma konusunda haklı olarak daha büyük tereddütlerin oluyor, işin içinden çıkamıyorsun.
işini bilen kişiler dediğin anladığım kadarıyla top-level olan kısım, karşılaştırdığın kişiler yıllardır gününün yarısını belki daha fazlasını adamış insanlar oluyor bakınca kendini hiç hissediyorsun adamın yaptığı karşısında. senin benim gibi yitik bir hayat görmüyor severek yaptığı için. bunun yanında adam sadece gömülmüyor çok yönlülüğü adama o vizyonu sağlıyor bir yerde, yani hayatını da yaşıyor. insanlara da yardım ediyor. her şeye zaman bulabiliyor gerçekten hayret verici ama öyle. bunun da anahtarı programlı yaşamakta benim gözlemlediğim kadarıyla.
program da, şımarıklık da, vizyon da ve diğer her şey de bir yere bağlanıyor hepsinin başı disiplin. maraton dünya rekortmeni eliud kipchoghe'un bir lafı var "only the disciplined ones are free in life. if you are undisciplined you are a slave to your emotions and your passions" şeklinde her şeyi özetleyen.
yani disiplinsizsen pazarda limon bile satamazsın, aynı tas aynı hamam devam eder.
0
Sizi çok iyi anlıyorum, çünkü aynı olmasa da çok yakın durumlardayız.
Benim iki durumum var
İlki için, yeni bir şeyler öğrenmek benim hobim gibi bir şey. Canım sıkıldığında yeni bir şeyler öğreniyorum. Bunun sınırı yok, her konuda olabilir. Çok hızlı ve derin bir dalış yapıyorum çok fazla ayrıntıyı öğreniyorum, bir ay civarı bir süre kafamda sadece bu yeni konu oluyor ancak sonra hevesim sönüyor.
İkinci durumsa, ki mesleki anlamda hoş olmuyor bu, bir şeyi yapamadığımda o şeyi nasıl yapacağımı öğrenirken hiç sıkılmıyorum, saatler günler hatta haftalar harcayabiliyorum ama o şeyi öğrendikten sonra ne yaptığımı bilerek sadece işi yerine getirmek için o şeyi yapmak dünyanın en sıkıcı işi.
Sürekli başka bir şey yapmam gereken bir meslek olsa en mutlu insanlardan biri olurum sanırım.
Bu sorunun nedenini iş yerimi değiştirince biraz anladım. Öncelikle ilki bence bir sorun değil, çünkü zaten dizi izlemek yerine yaptığım bir şey. Zamanımı dolduruyor, ancak her iki durumun da sebebi aynı.
Öğrendiğim şeylere ilgi duyan insanlar yok. Bir şeyi öğrendiğimde birileriyle derinlemesine konuşup ölçüp tartıp bunu şöyle yapsak, bunu böyle ilerletsek diye konuşamayınca hatta tam tersi insanları bu konuda fazlaca hevessiz görünce bu şeyleri ilerletme ihtiyacı hissetmiyorum, kayboluyor hevesim. Şimdi çalıştığım yerde bana daha çok benzeyen insanlar var, birbirimizi gaza getiriyoruz bir yerde... Etkisi çok büyük oldu.
Benim iki durumum var
İlki için, yeni bir şeyler öğrenmek benim hobim gibi bir şey. Canım sıkıldığında yeni bir şeyler öğreniyorum. Bunun sınırı yok, her konuda olabilir. Çok hızlı ve derin bir dalış yapıyorum çok fazla ayrıntıyı öğreniyorum, bir ay civarı bir süre kafamda sadece bu yeni konu oluyor ancak sonra hevesim sönüyor.
İkinci durumsa, ki mesleki anlamda hoş olmuyor bu, bir şeyi yapamadığımda o şeyi nasıl yapacağımı öğrenirken hiç sıkılmıyorum, saatler günler hatta haftalar harcayabiliyorum ama o şeyi öğrendikten sonra ne yaptığımı bilerek sadece işi yerine getirmek için o şeyi yapmak dünyanın en sıkıcı işi.
Sürekli başka bir şey yapmam gereken bir meslek olsa en mutlu insanlardan biri olurum sanırım.
Bu sorunun nedenini iş yerimi değiştirince biraz anladım. Öncelikle ilki bence bir sorun değil, çünkü zaten dizi izlemek yerine yaptığım bir şey. Zamanımı dolduruyor, ancak her iki durumun da sebebi aynı.
Öğrendiğim şeylere ilgi duyan insanlar yok. Bir şeyi öğrendiğimde birileriyle derinlemesine konuşup ölçüp tartıp bunu şöyle yapsak, bunu böyle ilerletsek diye konuşamayınca hatta tam tersi insanları bu konuda fazlaca hevessiz görünce bu şeyleri ilerletme ihtiyacı hissetmiyorum, kayboluyor hevesim. Şimdi çalıştığım yerde bana daha çok benzeyen insanlar var, birbirimizi gaza getiriyoruz bir yerde... Etkisi çok büyük oldu.
0
Kanki senin takdire ihtiyacın var sanki. Gayet dolu bir insan izlenimi verdin bana. Yetkin olduğun konuları, bilgileri paylaş ve öğret, kendine sevgin geri gelecektir. İhtiyacın olan ortama ve insanlara sahip değilsen kendin yarat. Hayatını güzelleştirmek bireyin kendisinden ve çevresinden başlar.
0
@gule gule, evet aslında sorunun kaynağı disiplin eksikliği sanırım. Normalde bir ortama girdiğimde onu sağlarım ama iş kendimi ve hayatı yönetmeye gelince..
spor, sağlıklı beslenme, yabancı dil, kariyer gibi konularda yakınıp duruyoruz hanımla. ama ilerleme var mı? yok :) bir türlü silkinemedik.
sen dil öğren bari benden daha ineklik etmişsin zamanında, yine çözersin, avrupada yap hekimliğini diyorum; benim denklikler, yabancı dil sınavları, stajyerlik dönemi falan var çok zor gözüm kesmiyor diyor. O da bana diyor senin daha kolay sen öğren diye :D Tam al birini vur ötekine.
@akhenaten, bunun sıkıntısını ben de çok yaşadım. yakın olduğum, her an bulaşabileceğimiz, kafa kafaya verebileceğimiz yazılımla uğraşan bir arkadaşım yok mesela. Okuldayken vardı iyi oluyordu birbirimizi gazlıyor veya bir şeyler öğretiyorduk.
Pandemi ile birlikte herkes kendi alanına çekildi. Herkes farklı şehirlere, farklı ülkelere gitti. İyice zorlaştı.
Ben de zaten o ortama girmeden ya da biri yönlendirmeden kendi başıma pek bir şeyler yapan birisi değilim. Mentörlük eden de yok. Genelde dışarıdan bir şeyler bekleyen bir yapım var tembelliğimden olsa gerek.
Benzer şekilde uğraştığım diğer hobilerimle uğraşan bir çevrem de yok. Bilgi alışverişi olmuyor. İlerleme de çok olmuyor.
@hasmetizm, o da pek yok evet iş yerinde de ekipte yalnızdım. Tek mobil yazılımcı bendim. Ne soru sorabileceğim üstümde biri, ne de bildiklerimi anlatabileceğim bir junior, stajyer falan oldu. E işler rutine bindi kendimi de ok geliştiremeyince başka bir yere geçiş yapmaya cesaretim yok çünkü millet canavar gibi kod yazıyor beni ne yapsınlar diyorum.
yeni ekipte aynı dili yazdığımız, bir kademe üstüm bir arkadaş geldi, e 2-3 senedir bıkkınlık gelmiş salmışım, bir ihtiyacın var mı diye soran da yok. şimdi onu da çok sıkıştırmıyorum.
kimse kimsenin kariyer gelişimini önemsemiyor sanki. biraz da şeyden kaynaklandı, çok rahat ve açık yaşıyorum. göze batıyor. biraz mazlum mu gözükmek lazımdır bilemedim birileri el etsin diye. tek çocuğum, biraz ekmek elden su gölden büyüdüm. Zorluk gören insan zorluk görene yardım ediyor gibi geliyor.
Çok zorluk görmediğim için bir hırs da yok içinde. Bu aileden kurtulmak istiyorum, bu şehirden gitmek istiyorum, aileme bakmam lazım, kardeşime bakmam lazım, bu ülkeden gitmem lazım gibi aman aman hırsım yok çoğu insan gibi.
Ama benden çok daha iyi durumda insanların tek başlarına neler başardığını da biliyorum. Bana nedense gelmiyor o hırs mı artık aşk mı ne ise..
spor, sağlıklı beslenme, yabancı dil, kariyer gibi konularda yakınıp duruyoruz hanımla. ama ilerleme var mı? yok :) bir türlü silkinemedik.
sen dil öğren bari benden daha ineklik etmişsin zamanında, yine çözersin, avrupada yap hekimliğini diyorum; benim denklikler, yabancı dil sınavları, stajyerlik dönemi falan var çok zor gözüm kesmiyor diyor. O da bana diyor senin daha kolay sen öğren diye :D Tam al birini vur ötekine.
@akhenaten, bunun sıkıntısını ben de çok yaşadım. yakın olduğum, her an bulaşabileceğimiz, kafa kafaya verebileceğimiz yazılımla uğraşan bir arkadaşım yok mesela. Okuldayken vardı iyi oluyordu birbirimizi gazlıyor veya bir şeyler öğretiyorduk.
Pandemi ile birlikte herkes kendi alanına çekildi. Herkes farklı şehirlere, farklı ülkelere gitti. İyice zorlaştı.
Ben de zaten o ortama girmeden ya da biri yönlendirmeden kendi başıma pek bir şeyler yapan birisi değilim. Mentörlük eden de yok. Genelde dışarıdan bir şeyler bekleyen bir yapım var tembelliğimden olsa gerek.
Benzer şekilde uğraştığım diğer hobilerimle uğraşan bir çevrem de yok. Bilgi alışverişi olmuyor. İlerleme de çok olmuyor.
@hasmetizm, o da pek yok evet iş yerinde de ekipte yalnızdım. Tek mobil yazılımcı bendim. Ne soru sorabileceğim üstümde biri, ne de bildiklerimi anlatabileceğim bir junior, stajyer falan oldu. E işler rutine bindi kendimi de ok geliştiremeyince başka bir yere geçiş yapmaya cesaretim yok çünkü millet canavar gibi kod yazıyor beni ne yapsınlar diyorum.
yeni ekipte aynı dili yazdığımız, bir kademe üstüm bir arkadaş geldi, e 2-3 senedir bıkkınlık gelmiş salmışım, bir ihtiyacın var mı diye soran da yok. şimdi onu da çok sıkıştırmıyorum.
kimse kimsenin kariyer gelişimini önemsemiyor sanki. biraz da şeyden kaynaklandı, çok rahat ve açık yaşıyorum. göze batıyor. biraz mazlum mu gözükmek lazımdır bilemedim birileri el etsin diye. tek çocuğum, biraz ekmek elden su gölden büyüdüm. Zorluk gören insan zorluk görene yardım ediyor gibi geliyor.
Çok zorluk görmediğim için bir hırs da yok içinde. Bu aileden kurtulmak istiyorum, bu şehirden gitmek istiyorum, aileme bakmam lazım, kardeşime bakmam lazım, bu ülkeden gitmem lazım gibi aman aman hırsım yok çoğu insan gibi.
Ama benden çok daha iyi durumda insanların tek başlarına neler başardığını da biliyorum. Bana nedense gelmiyor o hırs mı artık aşk mı ne ise..
0
ADHD - Dikkat eksikliği konusunda uzman bir psikiyatr ile görüşmeni tavsiye ederim.
0
@orpheus, a 1dk sahi öyle bir şey vardı ben 6-7 sene önce concerta kullanıyordum.
1-2 sene beni sınavdı okuldu güzel uçurmuştu.
ama ailem duyunca bu ne böyle beyin ilacıydı sinir sistemi ilacıydı falan ne idiği belirsiz şeyler kullanıyorsun, yarın öbür gün bir yan etkisi çıksa ne yapacaksın dediği için bırakmıştım. Zaten arada beyinde flash çakma gibi yanlık şeyler hissediyordum korkup bırakmıştım.
kahveyle idare ediyordum. ama şimdi o kullandığım dönem ile bugünlere bakınca, onun eksikliğinden yoğunlaşamıyor olabilirim tekrar görüneyim ben iyi hatırlattınız. O zamanlar baya işe yaramıştı üni sınavına girerken attım bir tane, 0 yanlışla çıkmıştım tüm soruları doğru işaretlemişim. Normalde hep yanlışım çıkar. Direkt etki etmişti yani.
1-2 sene beni sınavdı okuldu güzel uçurmuştu.
ama ailem duyunca bu ne böyle beyin ilacıydı sinir sistemi ilacıydı falan ne idiği belirsiz şeyler kullanıyorsun, yarın öbür gün bir yan etkisi çıksa ne yapacaksın dediği için bırakmıştım. Zaten arada beyinde flash çakma gibi yanlık şeyler hissediyordum korkup bırakmıştım.
kahveyle idare ediyordum. ama şimdi o kullandığım dönem ile bugünlere bakınca, onun eksikliğinden yoğunlaşamıyor olabilirim tekrar görüneyim ben iyi hatırlattınız. O zamanlar baya işe yaramıştı üni sınavına girerken attım bir tane, 0 yanlışla çıkmıştım tüm soruları doğru işaretlemişim. Normalde hep yanlışım çıkar. Direkt etki etmişti yani.
0
kibritsuyu
babam şu aşağıdaki şekilde mırıldanıp duruyor. bulup açsam da mutlu olsa.uuu emayon tamagus tamagus tamagustauuu emayon tamagus tamagus tabayonlaralal laralal laralalaralal laralal laralla lalla lalla la (buralarında herhangi bir söz var da ben lalala yazmıyorum, sözleri böyle laralal laralal şeklin
babam şu aşağıdaki şekilde mırıldanıp duruyor. bulup açsam da mutlu olsa.
uuu emayon tamagus tamagus tamagusta
uuu emayon tamagus tamagus tabayon
laralal laralal larala
laralal laralal laralla
lalla lalla la
(buralarında herhangi bir söz var da ben lalala yazmıyorum, sözleri böyle laralal laralal şeklinde)
edit: tamagus tamagus şeklindeki sözlerden türkçe olmayacağını tahmin edersiniz diye yazmamıştım ama yazayım bari, yabancı bir şarkı. yanlış anlayıp sallıyor olabilir, tamagus değil de gamatus'tur belki doğrusu, 60 sene öncesinden aklında kalanı mırıldanıyor adam. ama türkçe değil.
uuu emayon tamagus tamagus tamagusta
uuu emayon tamagus tamagus tabayon
laralal laralal larala
laralal laralal laralla
lalla lalla la
(buralarında herhangi bir söz var da ben lalala yazmıyorum, sözleri böyle laralal laralal şeklinde)
edit: tamagus tamagus şeklindeki sözlerden türkçe olmayacağını tahmin edersiniz diye yazmamıştım ama yazayım bari, yabancı bir şarkı. yanlış anlayıp sallıyor olabilir, tamagus değil de gamatus'tur belki doğrusu, 60 sene öncesinden aklında kalanı mırıldanıyor adam. ama türkçe değil.
0
havasınaa emayon
tamaguus toprağına
bin can feda tamagusunaaa
evet hakkaten memleketim galiba. sözler aynısı :D
tamaguus toprağına
bin can feda tamagusunaaa
evet hakkaten memleketim galiba. sözler aynısı :D
0
Şarkının melodisi aklınızdayza google uygulaması mırıldanılan şarkıyı bulabiliyor. Sözleri hiç bilmeseniz dı dıı dı dı gibi mırıldansanız bile baya iyi bi yüzdeyle bulabiliyor
0
mikro patlama
Satın alındıktan 4-5 yıl sonra bile takılmadan, bekletmeden akıcı bir şekilde çalışmaya devam ettiğini bildiğiniz telefon markası ve modeli var mı?Burada kastım genel performansının yüksek olması değil, şu anki telefonumda en basit bir uygulama açmak istediğimde veya bir uygulamadan diğerine geçmek
Satın alındıktan 4-5 yıl sonra bile takılmadan, bekletmeden akıcı bir şekilde çalışmaya devam ettiğini bildiğiniz telefon markası ve modeli var mı?
Burada kastım genel performansının yüksek olması değil, şu anki telefonumda en basit bir uygulama açmak istediğimde veya bir uygulamadan diğerine geçmek istediğimde, herhangi bir şeye tıkladığımda çok bekliyorum (factory reset de fayda etmedi).
Eski ama hala düzgün çalıştığını bildiğiniz marka/modelleri merak ediyorum.
Burada kastım genel performansının yüksek olması değil, şu anki telefonumda en basit bir uygulama açmak istediğimde veya bir uygulamadan diğerine geçmek istediğimde, herhangi bir şeye tıkladığımda çok bekliyorum (factory reset de fayda etmedi).
Eski ama hala düzgün çalıştığını bildiğiniz marka/modelleri merak ediyorum.
0
iphonelar ama eskisiyle %100 aynı değil.
4-5 yıl önceki haliyle %100 aynı olan 3310 tipli tuşlu telefonlar vardır sadece.
akıllı telefonun 4-5 yıl aynı performansta kalması imkansız.
4-5 yıl önceki haliyle %100 aynı olan 3310 tipli tuşlu telefonlar vardır sadece.
akıllı telefonun 4-5 yıl aynı performansta kalması imkansız.
0
senin telefonun işlemcisi muhtemelen aldığın zamana göre de yavaş bir işlemciydi, orta ve üst seviyeli işlemcili bir telefon alırsan 4-5 sene sonra da böyle takılmalar olmaz
telefonun markası ve modeli nedir merak ettim
ek olarak 4-5 sene sonra da akıcı olacak marka ve model vermeden şu an 13-15 bin bütçen olması gerek en az, bu seviyedeki telefonlara bakmalısın
telefonun markası ve modeli nedir merak ettim
ek olarak 4-5 sene sonra da akıcı olacak marka ve model vermeden şu an 13-15 bin bütçen olması gerek en az, bu seviyedeki telefonlara bakmalısın
0
ilk olarak günde 4-5 saatten fazla telefon kullanacak birisi bence iphone dışında bir şey kullanmamalı.
sadece temel ihtiyaçlar için kullanacaksan, benim tel xiaomi redmi note 8 pro. ne zaman aldığımı hatırlamıyorum ilk çıktığı zaman almıştım. bugün yenisiyle yan yana koy zor anlarsın hangisi ikinci el hangisi sıfır hem kasa olarak hem hız olarak arkasındaki bir kaç çizik hariç onun da sebebi benim telefonu kılıfsız korumasız kullanmam. yani xiaomi her türlü götürür iphone alınmayacaksa.
sadece temel ihtiyaçlar için kullanacaksan, benim tel xiaomi redmi note 8 pro. ne zaman aldığımı hatırlamıyorum ilk çıktığı zaman almıştım. bugün yenisiyle yan yana koy zor anlarsın hangisi ikinci el hangisi sıfır hem kasa olarak hem hız olarak arkasındaki bir kaç çizik hariç onun da sebebi benim telefonu kılıfsız korumasız kullanmam. yani xiaomi her türlü götürür iphone alınmayacaksa.
0
mi 6 ya katılıyorum. 2017de aldım, şimdi annem kullanıyor neredeyse ilk günkü gibi.
flagship diye anılan telefonları tercih ederseniz mümkün olduğunca uzun kullanırsınız.
flagship diye anılan telefonları tercih ederseniz mümkün olduğunca uzun kullanırsınız.
0
Bende pixel var. Hız olarak hiç sıkıntı olmadi, 4 sene su an. Ama Türkiye'de yoklar.
0
anneme iki önceki telefonum olan Samsung galaxy S7'yi vermiştim bu yaz gördüm hala instagram whatsapp vs. çatır çatır çalışıyor. Onu al demem ama mesela s10 falan bulunsa hala iyi idare eder bence.
0
Kısaca özetleyeyim, iPhone'larda en fazla 3 nesil geriden bir cihaz, Samsung'larda S ile başlayan seriden herhangi bir cihaz düzgün kullanımda 5 yılı garanti eder.
0
damba
arkadaşlar,hepimizin bildiği filmlerin, bildiğimiz sahnelerini arıyorum. böyle vurucu, unutmayacağımız, hatırladığımızda aaa evet öyleydi dediğimiz sahneler.mesela selvi boylum al yazmalım filmi'ndeki o seçim yapma sahnesi.aklınıza gelen örnekler var mı?
arkadaşlar,
hepimizin bildiği filmlerin, bildiğimiz sahnelerini arıyorum. böyle vurucu, unutmayacağımız, hatırladığımızda aaa evet öyleydi dediğimiz sahneler.
mesela selvi boylum al yazmalım filmi'ndeki o seçim yapma sahnesi.
aklınıza gelen örnekler var mı?
hepimizin bildiği filmlerin, bildiğimiz sahnelerini arıyorum. böyle vurucu, unutmayacağımız, hatırladığımızda aaa evet öyleydi dediğimiz sahneler.
mesela selvi boylum al yazmalım filmi'ndeki o seçim yapma sahnesi.
aklınıza gelen örnekler var mı?
0
En babası benim için Leon filmindeki ev basarken haplanan Gary Oldman'ın performansı. The Fountain filminin finalinde yaşam ağacı sahnesinin tamamı. The Mist filminin insanı kahreden final sahnesi. 6. His filmindeki malum sahne.
0
6.his +1
Maymunlar cehennemi başlangıç Sezar in sahibiyle ilk konustugu sahne
Godfather Michael in Kate e kapıyı kapattığı ve fredoya Küba'da ihanetini bildiğini söylediği sahneler
Heat Robert de niro ve al Pacino nün kahve içtiği sahne
Joker merdivende dans sahnesi
Son samuray katsumatonun mitralyoz ateşiyle öldüğü sahne
Collateral gece kulübü çatışma sahnesi
Uçurtmayı vurmasınlar ben yapmadım Miki yaptı sahnesi
Dila hanım kadie inanirin harmandali oynarken Türkan Şoray tarafından vurulamamasi
Usual suspects Kevin spacey in kayser söze olduğunu anladığımız sahne
Se7en kutunun açılma sahnesi ve katılın karakola gelip teslim olma sahnesi
Maymunlar cehennemi başlangıç Sezar in sahibiyle ilk konustugu sahne
Godfather Michael in Kate e kapıyı kapattığı ve fredoya Küba'da ihanetini bildiğini söylediği sahneler
Heat Robert de niro ve al Pacino nün kahve içtiği sahne
Joker merdivende dans sahnesi
Son samuray katsumatonun mitralyoz ateşiyle öldüğü sahne
Collateral gece kulübü çatışma sahnesi
Uçurtmayı vurmasınlar ben yapmadım Miki yaptı sahnesi
Dila hanım kadie inanirin harmandali oynarken Türkan Şoray tarafından vurulamamasi
Usual suspects Kevin spacey in kayser söze olduğunu anladığımız sahne
Se7en kutunun açılma sahnesi ve katılın karakola gelip teslim olma sahnesi
0
Aşk-ı memnu'da bihterin tetiği çekmeden önce adnan'ın 'sen benim oğlumdun' demesi, tetiği çektiği an ve nihalin gelinlikle merdivene yayılması...bence türk dizilerindeki en unutulmaz sahnelerden...
Behzat ç.'nin kızının intiharını görip berne diyr bağırdığı sahne
Çukur'da yamaçın fonda 'hiç ışık yok farkındayım' çalarken, istanbula karşı soyunup kollarını açıp böğürdüğü sahne..
Behzat ç.'nin kızının intiharını görip berne diyr bağırdığı sahne
Çukur'da yamaçın fonda 'hiç ışık yok farkındayım' çalarken, istanbula karşı soyunup kollarını açıp böğürdüğü sahne..
0
Sophie's choice filmindeki secim sahnesi. cocugu olanlarin kaldiramayacagi bir sahne.
0
nundu
Bu teknik mola olayı kalktı mı voleybolda? Eskiden 8 ve 16. sayılara ilk ulaşıldığında mola oluyordu. Uzun zamandır izlemiyorum voleybol, geceki abd maçının tekrarına bakıyodum da 8. sayıda teknik mola olmayınca merak ettim. Bu turnuva formatına özel bi şey mi yoksa her yerde mi kalktı?
Bu teknik mola olayı kalktı mı voleybolda? Eskiden 8 ve 16. sayılara ilk ulaşıldığında mola oluyordu. Uzun zamandır izlemiyorum voleybol, geceki abd maçının tekrarına bakıyodum da 8. sayıda teknik mola olmayınca merak ettim. Bu turnuva formatına özel bi şey mi yoksa her yerde mi kalktı?
0
geceleyin aynısını maçı izlerken düşünüp googleladım net bir şey bulamayınca duyuruda aratınca buldum.
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
0
Çok eski bi olay da değil ya 2019 gibi hala olduğunu hatırlıyorum sanki. Bi de diğer soruyu soran arkadaş 12 oldu sonra demiş ama onu hiç hatirlamadım. 8/16 diye biliyorum hep. Voleybol seven izleyen arkadaşlara "teknik mola yok mu" diye sordum, o neydi be falan dediler. 20 senelik mevzu da değil yani ilginç :D
0
2018'de CEV organizasyonlarında 2021'de de FIVB organizasyonlarında kalktı teknik mola.
ama bilmediğim başka bir şeyi de ben sorayım, vargas niye farklı forma giyiyordu dün?
ama bilmediğim başka bir şeyi de ben sorayım, vargas niye farklı forma giyiyordu dün?
0
@king lizard
Kadın erkek eşitliği formasıymış spiker maçın başında açıklıyor onu. Her maç biri giyiyir diye anladım ama emin değilim. Sosyal sorumluluk kampanyası yani
Kadın erkek eşitliği formasıymış spiker maçın başında açıklıyor onu. Her maç biri giyiyir diye anladım ama emin değilim. Sosyal sorumluluk kampanyası yani
0
Farklı forma "libero" pozisyonunda var. Nedense o kişiye kaleci gibi ayrı forma giydiriyorlar.
0
semaforo de medianoche
soğuk kahve, churchill falan hazırlıyorum bazen kendim bunalınca da bu konudaki repertuarımı genişletmek güzel olurdu. önerileriniz varsa bekliyorum.not: her türlü içeceğe açığım. şekerli şekersiz olu bulu farketmez soğuk olsun yeter.edit: bir farklı öneri de benden gelsin geçen sene içiyodum da unu
soğuk kahve, churchill falan hazırlıyorum bazen kendim bunalınca da bu konudaki repertuarımı genişletmek güzel olurdu. önerileriniz varsa bekliyorum.
not: her türlü içeceğe açığım. şekerli şekersiz olu bulu farketmez soğuk olsun yeter.
edit: bir farklı öneri de benden gelsin geçen sene içiyodum da unutmuşum bu sene yeni aklıma geldi. pancar kvas. pek zor değil turşu kurar gibi ayarlayıp bir süre fermentasyona bırakıyorsunuz sonra dolaba atıp bunaldıkça için. biraz şalgamı andırıyor ama aroması o kadar keskin değil.
not: her türlü içeceğe açığım. şekerli şekersiz olu bulu farketmez soğuk olsun yeter.
edit: bir farklı öneri de benden gelsin geçen sene içiyodum da unutmuşum bu sene yeni aklıma geldi. pancar kvas. pek zor değil turşu kurar gibi ayarlayıp bir süre fermentasyona bırakıyorsunuz sonra dolaba atıp bunaldıkça için. biraz şalgamı andırıyor ama aroması o kadar keskin değil.
0
reyhan şerbeti
reyhan mor yapraklı nane fesleğen gibi bir bitki, taze reyhan demet olarak pazarda yeşillikler marul vs satan tezgahlarda bulunuyor demeti 10 lira civarı 1.5 litre civarı suya denk geliyor
ayrıca 4-5 yaprak reyhanı kenara ayır, yaptığın en basit salatanın içine doğra seveceksin
şeftalili buzlu çay, tarifi youtubeda var
reyhan mor yapraklı nane fesleğen gibi bir bitki, taze reyhan demet olarak pazarda yeşillikler marul vs satan tezgahlarda bulunuyor demeti 10 lira civarı 1.5 litre civarı suya denk geliyor
ayrıca 4-5 yaprak reyhanı kenara ayır, yaptığın en basit salatanın içine doğra seveceksin
şeftalili buzlu çay, tarifi youtubeda var
0
karadut özünü alıyorsun, yapacağın şey sadece su eklemek. on numara götürüyor.
0
Shewps in (yazamam bunun doğrusunu bakmadan) bitter limon u var ya, yeşil. 3 birim O +bol buz + 1 birim dandik viski.
0
Yeşil elma, limon dilimleri, taze nane, demlenmiş siyah veya yeşil çay, şeker yok. 1 aydır her gün içiyorum inanılmaz serinletiyor.
0
Ben dün evdeki malzemelerden uydurarak bir şey yaptım çok güzel oldu.
Önce bir tane limonata hazırladım şekersiz. Youtube’da bir sürü tarifi var, beğendiğinizi seçebilirsiniz. Ama konsantre haliyle bırakın, sulandırmayın.
Sonra bergamotlu yeşilçay demledim. Dolaba koydum soğusun diye.
En son da salataya koymak için rendelediğim salatalıklar vardı. Onların suyunu sıktım.
Şimdi bu üçünü bir sürahi veya şişede karıştırın. Limonata konsantresi, 1 fincan yeşilçay ve salatalık suyu. Bu dolapta hazır dursun. Soğuk bir şey içmek istediğiniz zaman maden suyu ile karıştırıp için. Ben 1’e 1 şeklinde karıştırdım ama siz isterseniz maden suyunu daha az koyabilirsiniz.
Bir de bunu şöyle buzla içmek daha güzel:
images.app.goo.gl
Önce bir tane limonata hazırladım şekersiz. Youtube’da bir sürü tarifi var, beğendiğinizi seçebilirsiniz. Ama konsantre haliyle bırakın, sulandırmayın.
Sonra bergamotlu yeşilçay demledim. Dolaba koydum soğusun diye.
En son da salataya koymak için rendelediğim salatalıklar vardı. Onların suyunu sıktım.
Şimdi bu üçünü bir sürahi veya şişede karıştırın. Limonata konsantresi, 1 fincan yeşilçay ve salatalık suyu. Bu dolapta hazır dursun. Soğuk bir şey içmek istediğiniz zaman maden suyu ile karıştırıp için. Ben 1’e 1 şeklinde karıştırdım ama siz isterseniz maden suyunu daha az koyabilirsiniz.
Bir de bunu şöyle buzla içmek daha güzel:
images.app.goo.gl
0
Vişne soda - vişne suyuyla soda karışımı ve buz
Ayran soda - Aynı şekilde ve değişik bir tat
Kombuçha çayı - Mantarını şuradan alıp kolayca yapabilirsiniz. Beğeneceğinize garanti veririm. Yapması çok kolay ama fermentesi biraz zaman alıyor.
www.trendyol.com
Ayran soda - Aynı şekilde ve değişik bir tat
Kombuçha çayı - Mantarını şuradan alıp kolayca yapabilirsiniz. Beğeneceğinize garanti veririm. Yapması çok kolay ama fermentesi biraz zaman alıyor.
www.trendyol.com
0
guguklusaat
Merhabalar. Eskiden biraz tenis dersi almistim ve arada arkadaslarimla oynuyorduk. Onlar da belli bir seviye biliyor, simdi tekrar oynayalim dedik fakat raketim yok.Ayda 2-3 kere oynariz ancak diye dusundum, ondan dolayi cok pahali bi sey almayi dusunmuyorum. Ama en dusuk seviye olmasini da istemiyo
Merhabalar. Eskiden biraz tenis dersi almistim ve arada arkadaslarimla oynuyorduk. Onlar da belli bir seviye biliyor, simdi tekrar oynayalim dedik fakat raketim yok.
Ayda 2-3 kere oynariz ancak diye dusundum, ondan dolayi cok pahali bi sey almayi dusunmuyorum. Ama en dusuk seviye olmasini da istemiyorum.
Decathlondan almayi dusundum. Ne tavsiye edersiniz? Sanirim 1500 tl civarini gecmese sevinirim.
Bir de olcu olarak neye dikkat etmek gerekir?
Ayda 2-3 kere oynariz ancak diye dusundum, ondan dolayi cok pahali bi sey almayi dusunmuyorum. Ama en dusuk seviye olmasini da istemiyorum.
Decathlondan almayi dusundum. Ne tavsiye edersiniz? Sanirim 1500 tl civarini gecmese sevinirim.
Bir de olcu olarak neye dikkat etmek gerekir?
0
decathlondaki raketlere şimdi baktım artengo fena değil iyi marka, decathlon'un ortalama marka kalitesinin üstünde 1800 lira fiyat koymuşlar. sahibinden'e baktım 27 inç bayağı bir wilson raketi bu fiyatlara koymuşlar ikinci el, düşünülebilir bana çok mantıklı gözüktü. bunun dışında selex var yerel marka tavsiye ederim fiyatları da uygun.
0
vss
Nedir arkadaşlar yarın için fikri olan var mıdır?
Nedir arkadaşlar yarın için fikri olan var mıdır?
0
en uygunu herhalde müzekart (60 tl) alıp kullanılabilen yerleri gezmektir. hala gitmediyseniz arkeoloji müzesi en olmazsa olmazı bence listedeki.
tamamen ücretsiz olacaksa bebek ya da üsküdar sahil şeridine kendini atmak.
tamamen ücretsiz olacaksa bebek ya da üsküdar sahil şeridine kendini atmak.
0
sassot
Ölümlü dünya izledikten sonra keşfettim. https://youtu.be/XIJfw8AhAjwhoşuma giden kısmı hikayeli olması değil, müziği ritmi tarzı. buna benzer bildiğiniz müzikler var mı.bir başka beğendiğim müzik; bunu da sopranos izlerken keşfetmiştim. müzik konusunda baya gerideyim evet ;https://youtu.be/WANNqr-v
Ölümlü dünya izledikten sonra keşfettim. youtu.be
hoşuma giden kısmı hikayeli olması değil, müziği ritmi tarzı. buna benzer bildiğiniz müzikler var mı.
bir başka beğendiğim müzik; bunu da sopranos izlerken keşfetmiştim. müzik konusunda baya gerideyim evet ;
youtu.be
bunlara benzer tarzda beğendiğiniz şarkılara açığım.
hoşuma giden kısmı hikayeli olması değil, müziği ritmi tarzı. buna benzer bildiğiniz müzikler var mı.
bir başka beğendiğim müzik; bunu da sopranos izlerken keşfetmiştim. müzik konusunda baya gerideyim evet ;
youtu.be
bunlara benzer tarzda beğendiğiniz şarkılara açığım.
0
cheri cheri lady geldi ilk aklıma, bu ikisini sevenin sevmeme şansı yok bence. zaten bunları üst üste dinle sonra youtube'un algoritmasına bırak kendini onlar seni bulur.
www.youtube.com
www.youtube.com
0
Spiller - groovejet
Sophie ellis bextor - murder on the dance floor
Kid rock - all summer long
Sophie ellis bextor - murder on the dance floor
Kid rock - all summer long
0
0
Çok mu Amerika'yı yeniden keşfetmek gibi olacak bilmiyorum ama yine de paylaşacağım :)
The SOS Band - Just Be Good To Me
youtu.be
Laura Branigan - Self Control
youtu.be
Bee Gees - Stayin' Alive
youtu.be
Modern Talking - You're My Heart, You're My Soul (Brother Louie, Cheri Cheri Lady +1)
youtu.be
Madonna - True Blue
youtu.be
Donna Summer - I Feel Love
youtu.be
(Beyoncé - Summer Renaissance'ta sample olarak daha pop ve elektronik şekilde kullandı.
youtu.be)
M. C. Hummer - U Can't Touch This
youtu.be
Disco Dance - Jimmi Jimmi Aaja Aaja
youtu.be
(M.I.A.- Jimmy olarak daha pop/rap bir şekilde uyarladı, onu da tavsiye ederim.
youtu.be )
The SOS Band - Just Be Good To Me
youtu.be
Laura Branigan - Self Control
youtu.be
Bee Gees - Stayin' Alive
youtu.be
Modern Talking - You're My Heart, You're My Soul (Brother Louie, Cheri Cheri Lady +1)
youtu.be
Madonna - True Blue
youtu.be
Donna Summer - I Feel Love
youtu.be
(Beyoncé - Summer Renaissance'ta sample olarak daha pop ve elektronik şekilde kullandı.
youtu.be)
M. C. Hummer - U Can't Touch This
youtu.be
Disco Dance - Jimmi Jimmi Aaja Aaja
youtu.be
(M.I.A.- Jimmy olarak daha pop/rap bir şekilde uyarladı, onu da tavsiye ederim.
youtu.be )
0
jjimyl
Selamlar,Türkiye'de en çok yatırım alan startuplar hangileri? Bir listesi var mıdır kamuoyuna açıklanan?
Selamlar,
Türkiye'de en çok yatırım alan startuplar hangileri? Bir listesi var mıdır kamuoyuna açıklanan?
Türkiye'de en çok yatırım alan startuplar hangileri? Bir listesi var mıdır kamuoyuna açıklanan?
0
cooperr
oglana dogumgunu hediyesi bir tanesini alacam, senelerdir kivraniyor.artik kacis yok. benim oyunlarla iliskim 15 sene once koptu ki ps dunyasini hic sevemedim. birkac karsilastirma videosu izledim, iyice kafam karisti. xbox'in fiyati $650 ve istedigi bir oyunla beraber geliyor. Oyunun degeri $100 ci
oglana dogumgunu hediyesi bir tanesini alacam, senelerdir kivraniyor.artik kacis yok.
benim oyunlarla iliskim 15 sene once koptu ki ps dunyasini hic sevemedim.
birkac karsilastirma videosu izledim, iyice kafam karisti.
xbox'in fiyati $650 ve istedigi bir oyunla beraber geliyor. Oyunun degeri $100 civari. ps5'da oyun falan yok, fiyati $700. yani arada $150 civari bir fark var.
xbox alirsak, oyun secenegi az mi? kalitesi dusuk mu? bilgisi olan cevap verirse sevinirim, tsk..
benim oyunlarla iliskim 15 sene once koptu ki ps dunyasini hic sevemedim.
birkac karsilastirma videosu izledim, iyice kafam karisti.
xbox'in fiyati $650 ve istedigi bir oyunla beraber geliyor. Oyunun degeri $100 civari. ps5'da oyun falan yok, fiyati $700. yani arada $150 civari bir fark var.
xbox alirsak, oyun secenegi az mi? kalitesi dusuk mu? bilgisi olan cevap verirse sevinirim, tsk..
0
İkisine de sahip olan biri olarak şu anki denklemde ps5 açık ara önde diyebilirim.
Xbox'un en büyük avantajı gamepass idi artık o fark da kapandı. İki konsolumdan birini satacak olsam xbox'u satarım. Sırf yakında bir kaç tane exlusive gelecek ve activision microsofta geçerse diye tutmaya devam ediyorum.
Xbox'un en büyük avantajı gamepass idi artık o fark da kapandı. İki konsolumdan birini satacak olsam xbox'u satarım. Sırf yakında bir kaç tane exlusive gelecek ve activision microsofta geçerse diye tutmaya devam ediyorum.
0
bence yaşa göre değişir de ilk olarak,
ben kendimce net olarak ps5 derim. dualsense'in yeni titreşim motoru ve adaptive trigger'ları yeter. üstelik ps plus da 460tl, türkiye'deyseniz tabii. ps plus la neredeyse tüm ps külliyatını oynayabilirsiniz.
ben kendimce net olarak ps5 derim. dualsense'in yeni titreşim motoru ve adaptive trigger'ları yeter. üstelik ps plus da 460tl, türkiye'deyseniz tabii. ps plus la neredeyse tüm ps külliyatını oynayabilirsiniz.
0
@denizgonen +1
ps5 ve xbox'i oyun kütüphaneleri ve bu kütüphanenin etkileyiciliği konusunda kıyaslarsak p5 önde zaten en önemli kriter bu bence. dualsense de büyük bir fark gerçekçiliği çok iyi hissediyorsun elde ama çocuk için ne kadar geçerli olur bilemem. yani xbox'in şu kısmı önde diyen birisi çıkmaz heralde dese de diyebileceği controlleri daha ergonomik vs. der subjektif şeyler. işte bir gamepass'i var denildiği gibi ama nedense millet ps plus'i görmezden geliyor.
eğer oyunlara harcanacak para mevzu değil ikisinden de tam verim alınacak deniyorsa kesinlikle ps 5. biraz fiyat performans olsun derseniz ikisi arasında fark yok bence, keyfinize kalmış.
ps5 ve xbox'i oyun kütüphaneleri ve bu kütüphanenin etkileyiciliği konusunda kıyaslarsak p5 önde zaten en önemli kriter bu bence. dualsense de büyük bir fark gerçekçiliği çok iyi hissediyorsun elde ama çocuk için ne kadar geçerli olur bilemem. yani xbox'in şu kısmı önde diyen birisi çıkmaz heralde dese de diyebileceği controlleri daha ergonomik vs. der subjektif şeyler. işte bir gamepass'i var denildiği gibi ama nedense millet ps plus'i görmezden geliyor.
eğer oyunlara harcanacak para mevzu değil ikisinden de tam verim alınacak deniyorsa kesinlikle ps 5. biraz fiyat performans olsun derseniz ikisi arasında fark yok bence, keyfinize kalmış.
0
PS5 derim. Daha iyi oyunlar var. Ps+ üyeliği bence gamepass'den daha iyi (pc gamepass üyeliğim var ama ps+ i daha çok kullaniyorum). Dualsense güzel bir teknoloji.
0
Xbox gamepass olayi fakir sevindirirdi ama simdi ps plus da ayni seyi yapti. Hele bir de yurt disindaysaniz, 2. El disk piyasasi cilgin ucuz ve ps5 daha yaygin oldugu icin, 2. El ucuza oyun alabilirsiniz ayni zamanda.
Ha bu sebepler olmasa bile ps5 derim ben
Ha bu sebepler olmasa bile ps5 derim ben
0
akhenaten
Bana mı böyle geliyor sadece bilmiyorum, telefon operatörleri internet konusunda inanılmaz cimri.Bugün bir tanesinden sms geldi otomatik fatura talimatı yapınca 6gb internet veriyorlarmış. Bunu görünce bir güldüm 6gb nedir diye, sonra okumaya devam edince gördüm ki her fatura ödendiğinde 24 saat geç
Bana mı böyle geliyor sadece bilmiyorum, telefon operatörleri internet konusunda inanılmaz cimri.
Bugün bir tanesinden sms geldi otomatik fatura talimatı yapınca 6gb internet veriyorlarmış. Bunu görünce bir güldüm 6gb nedir diye, sonra okumaya devam edince gördüm ki her fatura ödendiğinde 24 saat geçerli 2gb toplam 6gb imternet veriyorlarmış. Yani bence bu da bir çeşit hakaret. Biraz abartılı olduğunun farkındayım ama vurgulamak için söyledim.
Tarifelere bakıyorum 100mb, 250mb, 1gb, 3gb... En iyisi 25-30gb internet veriyor ve bence hiç değmeyecek fiyatlara.
Bence zaten minimum 30gb'dan falan başlaması lazım halbuki tarifelerin...
Sinirlendim ayaküstü. Bir tek bana mı garip geliyor bu durum?
Yani bence 100mb internet diye bir şeyi koymaya utanmaları lazım, şey gibi bu su kullanımının bir kısmı insanı kullanım hakkı için ücretsiz, ama bu sonırı 1 litre olarak belirliyor olsunlar. Bence farksız okurdu.
Bugün bir tanesinden sms geldi otomatik fatura talimatı yapınca 6gb internet veriyorlarmış. Bunu görünce bir güldüm 6gb nedir diye, sonra okumaya devam edince gördüm ki her fatura ödendiğinde 24 saat geçerli 2gb toplam 6gb imternet veriyorlarmış. Yani bence bu da bir çeşit hakaret. Biraz abartılı olduğunun farkındayım ama vurgulamak için söyledim.
Tarifelere bakıyorum 100mb, 250mb, 1gb, 3gb... En iyisi 25-30gb internet veriyor ve bence hiç değmeyecek fiyatlara.
Bence zaten minimum 30gb'dan falan başlaması lazım halbuki tarifelerin...
Sinirlendim ayaküstü. Bir tek bana mı garip geliyor bu durum?
Yani bence 100mb internet diye bir şeyi koymaya utanmaları lazım, şey gibi bu su kullanımının bir kısmı insanı kullanım hakkı için ücretsiz, ama bu sonırı 1 litre olarak belirliyor olsunlar. Bence farksız okurdu.
0
evet gercekten cimriler
ancak bandwidth onemli burada. ag altyapilarinin kaldiracaklari kadar trafik almak istemeleri normal. ayrica ag altyapilarina yaptiklari yatirimlar ucuz degil malesef ozellikle turkiye'de. yani turkiye icin ederi bu gercekten. cunku kurtarmiyor obur turlu
ancak bandwidth onemli burada. ag altyapilarinin kaldiracaklari kadar trafik almak istemeleri normal. ayrica ag altyapilarina yaptiklari yatirimlar ucuz degil malesef ozellikle turkiye'de. yani turkiye icin ederi bu gercekten. cunku kurtarmiyor obur turlu
0
altyapıları yüzünden olabilir gerçekten ama madem çok para alacaklar yatırım da yapsınlar. Ben her ek 10gb 20gb için deli para verdim bu yaz.
Bu arada eskiden TTnet (adsl) kotalı vs. paketler varken sadece download'ı sayardı. Tabii o kablodan gelen internet, ama mobil internetlerde download+upload sayıldığı için paketler çok daha hızlı bitiyor.
Bu arada eskiden TTnet (adsl) kotalı vs. paketler varken sadece download'ı sayardı. Tabii o kablodan gelen internet, ama mobil internetlerde download+upload sayıldığı için paketler çok daha hızlı bitiyor.
0
haklısın. ve çok pahalı.
hatta bir tane operatör var ismini yazmamayım bildiğin çekmiyor. ciddi ciddi çekmiyor. bu çekmeme muhabbetine inanmazdım da deneyimleyince gördüm.
yani piyasa tüketiciyi hiç sallamıyor gibi.
hatta bir tane operatör var ismini yazmamayım bildiğin çekmiyor. ciddi ciddi çekmiyor. bu çekmeme muhabbetine inanmazdım da deneyimleyince gördüm.
yani piyasa tüketiciyi hiç sallamıyor gibi.
0
insanlar mecbur seve seve alacaklar neden yatırım yapalım ki politikasının en somut örneği bu telekomünikasyon firmaları, ne kadar sövsen az ve haklısın da.
0
Buradan para kazanıyorlar. Sms tarih oldu, whatsapp üzerinden konuşarak onu da halledebilirsin. Adamlar bunu kullanıyorlar. Bedava internet vermiyorlar kolay kolay.
0
füt
kediler sahibi olarak kimi görürler? 4 ay önce bir kedi aldım, bu kedi hem bana hem de ev arkadaşıma gidiyor. beni bulamadığı zamanlar ev arkadaşımın odasının kapısında miyavlayıp duruyor. ona gitmesini istemiyorum. bu doğrultuda eğitilebilir mi? ev arkadaşımın onu sevmemesi, yatağına almaması işe y
kediler sahibi olarak kimi görürler? 4 ay önce bir kedi aldım, bu kedi hem bana hem de ev arkadaşıma gidiyor. beni bulamadığı zamanlar ev arkadaşımın odasının kapısında miyavlayıp duruyor. ona gitmesini istemiyorum. bu doğrultuda eğitilebilir mi? ev arkadaşımın onu sevmemesi, yatağına almaması işe yarar mı?
bir kedi hem sahibiyle hem de başka kişiyle uyur mu?
bir kedi hem sahibiyle hem de başka kişiyle uyur mu?
0
ikiniz eveyken kimle uyuyorsa ona aittir :)
kedi kişi seçer karşıdaki ne yaparsa yapsın, aynı davranın bazen ters tepiyor ilgi göstermemek, daha çok ilgi göstermeyene sarıyorlar.
kedi kişi seçer karşıdaki ne yaparsa yapsın, aynı davranın bazen ters tepiyor ilgi göstermemek, daha çok ilgi göstermeyene sarıyorlar.
0
Bence güvendiği kişiye. Mesela ben hayvanı çok sevdiğimden arada kucağıma alıp o sevdirmek istemezken sevmeye çalışıyorum. Bundan rahatsız oluyorlar. Annem ise yalnızca kedim sevdirmek istediği zamanlarda seviyor, mamasını suyunu çoğunlukla o koyuyor. Anneme deli gibi bağlı, benden nefret ediyor hayvan.
0
kedi bu hepsinin huyu suyu çok farklı. genelde güven duyduğu insana daha yakın olur. yemek veren, bakım yapana yakın olmak gibi bir huyları yok.
0
Tek bi sahip mevzusu tam doğru değil çok karışık bi dinamik oluyor. Bundan önceki kedim evdeki kimseye kendini elletmeyip benim tepemden inmezken aha evet tek sahip oluyo işte diyordum fakat şu anki arkadaş iki kişiye de benzer samimiyette. Kafasına göre iki kişiyle de uyuyor sırnaşıyor, bir kişi ortadan yokolunca canı sıkılıyor.
Biriyle samimiyetini nasıl bozarız ise olacak iş değil, kedi bu ne isterse onu yapar. Arkadaşınız yemek vermesin, çok arası yoksa sevmesin vs bundan öteye bir şey yapılmaz sanırım. Durduk yere su falan fıslayıp canını sıkmayın hayvanın bence :D
Biriyle samimiyetini nasıl bozarız ise olacak iş değil, kedi bu ne isterse onu yapar. Arkadaşınız yemek vermesin, çok arası yoksa sevmesin vs bundan öteye bir şey yapılmaz sanırım. Durduk yere su falan fıslayıp canını sıkmayın hayvanın bence :D
0
